Translation of "Dilim" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Dilim" in a sentence and their japanese translations:

Ana dilim Fransızcadır.

フランス語は私の母語なの。

Ana dilim Fransızca.

母語はフランス語です。

- İngilizce benim ana dilim değil.
- İngilizce ana dilim değildir.

英語は私の母国語ではない。

Kaç dilim et istersin?

肉は何切れにしましょうか。

İngilizce benim ana dilim.

英語は私の母国語です。

İngilizce ana dilim değildir.

英語は私の母国語ではない。

Benim ana dilim Japoncadır.

私の母語は日本語です。

İbranice benim ana dilim.

ヘブライ語は私の母語です。

Kaç dilim pizza yedin?

ピザ何切れ食べた?

Bir dilim pasta almak zorundasın.

ぜひパイをお召し上がりください。

O, bir dilim et kesti.

彼は肉を一切れ切り取った。

İngilizce benim ana dilim değil.

英語は私の母国語ではない。

Bunu duyduğumda şaşkınlıktan dilim tutulmuştu.

私は呆気にとられた。

Bir dilim tart daha alır mısın?

パイをもう一ついかがですか。

Bir dilim peynirli pasta alabilir miyim?

- チーズケーキを1個おねがいします。
- チーズケーキを一切れいただけますか。

Tom Mary'ye bir dilim pasta sundu.

トムはメアリーにケーキを一切れ勧めた。

Lütfen benim için bir dilim ekmek kes.

パンは切ってください。

Telefonda Ryo'nun sesini duyunca heyecandan dilim tutuldu.

電話で良の声を聞いたら胸がいっぱいになった。

Her kişi için iki dilim pizza var.

ピザは一人二切れずつだからね。

Tom bir dilim ekmeğe çilek reçeli sürdü.

トムはパンに苺ジャムを塗った。

"Bir dilim daha pasta alır mısın?" "Evet, lütfen."

「パイをもう1ついかがですか?」「ええ、いただきます」

İki dilim tost ve bir fincan çay istiyorum.

トースト2枚と紅茶1杯をください。

O bir dilim pasta istedi, ama hiçbiri kalmamıştı.

彼女はケーキを1切れ欲しかったが、全然残っていなかった。

Benim ana dilim, annemin verdiği en güzel hediyedir.

私の母語は私の母からの最も美しい贈り物です。

Biz genellikle bir dilim ekmek ve bir fincan kahve alırız.

- 私たちは通常パン一切れとコーヒー1杯をいただきます。
- 私たちは普段はパン1枚とコーヒー1杯です。

Sabahleyin, Sandra bir dilim ekmek yer ve bir fincan kahve içer.

- サンドラは朝パンを一枚とコーヒーを一杯飲みます。
- サンドラは朝、パンとコーヒーを一杯飲みます。

Tom 6:30'da yataktan kalktı, mutfağa gitti ve tost makinesine iki dilim ekmek koydu.

トムは6時半にベッドから転がり出ると、もつれた足でキッチンへ行き、トースターに二枚パンを突っ込んだ。

- Sen bana beni sevdiğini söylediğinde ben küçük dilimi yuttum.
- Sen bana beni sevdiğini söylediğinde dilim tutuldu.
- Sen bana beni sevdiğini söylediğinde söyleyecek söz bulamadım.

あなたに愛してると言われたとき言葉が出なかった。