Translation of "Hedef" in Italian

0.009 sec.

Examples of using "Hedef" in a sentence and their italian translations:

Hedef sibersuçlular tarafından hedef alındı.

La compagnia Target è stata presa di mira da criminali informatici.

Hedef değiştir.

- Cambia bersaglio.
- Cambi bersaglio.
- Cambiate bersaglio.
- Cambia il bersaglio.
- Cambi il bersaglio.
- Cambiate il bersaglio.

Farklı bir hedef peşindeler.

E cercano un obiettivo diverso.

Deneyimsiz fok yavruları kolay hedef.

Gli inesperti cuccioli di otaria sono facili prede.

Onu yöneten karmaşık mekanizmaları hedef alarak,

ma mirando al complesso meccanismo che lo governa

Yarasalar, burunlarının etrafındaki ısı algılayıcılarla hedef belirler.

I pipistrelli usano sensori di calore sul naso per scegliere il bersaglio.

- Yankesiciler turistleri hedefler.
- Yankesiciler turistleri hedef alırlar.

I borseggiatori prendono di mira i turisti.

Orası da en savunmasız siyahi toplumları hedef alarak

era un dipartimento con una lunga storia

Etkili bir şekilde hedef alacak kombine tedaviler geliştiriyoruz.

che colpiranno effettivamente la crescita tumorale e le metastasi.

Ama neden düşmana bu kadar kolay hedef haline geliyorlardı?

Ma perché rappresentare un così facile bersaglio per il nemico?

Peki düşmana neden böyle açık bir hedef sunulmalıydı ki?

Ma perché presentare al nemico un bersaglio così facile?

Diğer taraftan, bizim bulduğumuz ilaç kokteyli metastazı hedef alırken

Noi, d'altro canto, abbiamo inventato il cocktail farmacologico

Bu karşılaşmada, saldıran gergedan pirinç tarlasından geçen Hintli bir köylüyü hedef alıyor.

In questo filmato, un rinoceronte carica un abitante di un villaggio indiano attraverso una risaia.

Hedef olarak harcanmış roket güçlendiricilerini kullanarak navigasyon egzersizleri yaptılar ve yanaşma manevraları uyguladılar

Hanno eseguito esercizi di navigazione e manovre di attracco usando il loro razzo esaurito

Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.

L’istruzione deve essere indirizzata al pieno sviluppo della personalità umana ed al rafforzamento del rispetto dei diritti umani e delle libertà fondamentali. Essa deve promuovere la comprensione, la tolleranza, l’amicizia fra tutte le Nazioni, i gruppi razziali e religiosi, e deve favorire l’opera delle Nazioni Unite per il mantenimento della pace.