Translation of "şimdiden" in Italian

0.006 sec.

Examples of using "şimdiden" in a sentence and their italian translations:

Bu şimdiden mümkün.

È già possibile.

Şimdiden şiştiğini hissedebiliyorum.

Posso già sentire che si gonfia.

Şimdiden sızlamaya başladı.

Sta già bruciando.

Şimdiden teşekkür ederim.

Grazie in anticipo.

Daha şimdiden acıktım.

- Ho già fame.
- Io ho già fame.
- Sono già affamato.
- Io sono già affamato.
- Sono già affamata.
- Io sono già affamata.

Şimdiden özür diliyoruz.

Ci scusiamo in anticipo.

Şimdiden özür dilerim.

- Mi scuso in anticipo.
- Io mi scuso in anticipo.

Bunu şimdiden bilmelisin.

A questo punto dovresti saperlo.

Bana şimdiden kızdılar.

- Sono già infastiditi contro di me.
- Sono già infastidite contro di me.

Daha şimdiden baştan tanımlanıyor.

si sta già ridefinendo.

...daha şimdiden baştan tanımlanıyor.

sono già state messe in discussione.

Şimdiden çocukların mı var?

- Hai già dei figli?
- Tu hai già dei figli?
- Ha già dei figli?
- Lei ha già dei figli?
- Avete già dei figli?
- Voi avete già dei figli?

Saat şimdiden on birdir.

- Sono già le undici.
- Si sono già fatte le undici.

Bu resim şimdiden satıldı.

Questo dipinto è già stato venduto.

Bazıları şimdiden biraz sarhoştu.

- Alcuni erano già un po' ubriachi.
- Alcune erano già un po' ubriache.

Şimdiden daha iyi hissediyorum.

- Mi sto già sentendo meglio.
- Io mi sto già sentendo meglio.

Keşke şimdiden yarın olsa.

Vorrei che fosse già domani.

Sana şimdiden teşekkür ederim.

Grazie in anticipo.

Ben onu şimdiden yaptım.

- L'ho già fatto.
- Io l'ho già fatto.
- Ce l'ho già fatta.
- L'ho già fatta.
- Io l'ho già fatta.

Vay canına, hava şimdiden ağırlaştı.

Il tempo è cambiato in fretta.

Ellerim şimdiden... Buz gibi oldu.

Mi sento già le mani come di ghiaccio.

Tom hariç herkes şimdiden burada.

- Tutti tranne Tom sono già qui.
- Tutti tranne Tom sono già qua.

Kısa eteklerin modası şimdiden bitti.

Le minigonne sono già fuori moda.

Şimdiden kendimi daha iyi hissediyorum.

- Mi sento già meglio.
- Io mi sento già meglio.

Tom daha şimdiden konuşmaya başlıyor.

- Tom sta già iniziando a parlare.
- Tom sta già cominciando a parlare.

Şimdiden üç tane kitap yazdım.

- Ho già scritto tre libri.
- Io ho già scritto tre libri.

Fiziksel açıdan  zorlayıcı olacağı şimdiden belli.

Posso anticiparti che sarà un grande sforzo fisico!

Benim hakkımda şimdiden iki şey biliyorsunuz:

Ora, ci sono già due cose che sapete di me:

Aslında bunu hissedebiliyorum. Şimdiden daha serin.

Oh, riesco a sentirlo. Sono già più fresco.

Saat şimdiden on. Annem kızgın olmalı.

Sono già le dieci. Mia madre deve essere arrabbiata.

Tom'u bulamıyorum. Daha şimdiden gitti mi?

Non riesco a trovare Tom. È già andato via?

Ve burada geleceğin getireceklerinin ışığını şimdiden görüyorsun.

E potete già vedere un futuro brillante davanti a noi.

Fakat şimdiden yüz milyonlarca insan evlerinden izliyorlar

ma ci sono centinaia di milioni di persone che guardano da casa

Burada henüz şimdiden bir sürü cevap görüyorum.

Vedo già un sacco di risposte.

Buranın ne kadar daha serin olduğu şimdiden hissediliyor.

Si sente subito che è molto più fresca.

- Saat zaten on bir.
- Saat şimdiden on birdir.

- Sono già le undici.
- Si sono già fatte le undici.

Eğer bakışlar öldürebilse, ben zaten şimdiden ölmüş olurum.

Se gli sguardi potessero uccidere io sarei già morto.

Böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz. Hava şimdiden ısınıyor

Così si evitano le ore più calde. Sta già facendo caldo

En ikonik bazı yaratıklar hakkında bildiklerimiz şimdiden baştan tanımlanıyor.

La nostra comprensione di alcune delle creature più iconiche della Terra sta già cambiando.

O iki yaşında, ama şimdiden 100'e kadar sayabiliyor.

Ha solo due anni, ma sa già contare fino a cento.

Hava şimdiden ısınıyor ve burada çok uzun süre hayatta kalamayız.

Sta già facendo caldo, e non riusciremo a sopravvivere ancora a lungo.

Hava şimdiden ısınıyor ve burada çok uzun süre hayatta kalamayız.

Sta già facendo caldo, e non riusciremo a sopravvivere a lungo.

Tom 2.30'dan beri içki içiyor ve daha şimdiden biraz sarhoş.

Tom beve dalle 2:30 ed è già un po' ubriaco.

Bu yavrular o kadar hızlı büyüyor ki, daha şimdiden timsahtan koşarak kaçabiliyorlar.

I pulcini crescono così in fretta da riuscire già a sfuggire al coccodrillo.

Fakat Pepperberg papağan ile çalışmanın daha şimdiden hayvanlara bakmanın şeklini değiştirdiğini söylüyor.

Ma Pepperberg dice che lavorare con il pappagallo ha già cambiato il modo di guardare gli animali.