Translation of "Yağı" in German

0.003 sec.

Examples of using "Yağı" in a sentence and their german translations:

Salata yağı kalmadı.

Es ist kein Salatöl mehr da.

Tom yağı değiştirdi.

Tom nahm einen Ölwechsel vor.

Domuzun çok yağı var.

- In Schwein ist viel Fett.
- Schweinefleisch enthält viel Fett.

Yağı kontrol edeyim mi?

Soll ich den Ölstand prüfen?

Tom yağı kontrol etti.

Tom überprüfte den Ölstand.

Hindistan cevizi yağı mucizeler yapar!

Kokosnuss-Öl kann Wunder vollbringen.

Yağı kontrol eder misiniz, lütfen?

Prüfen Sie bitte den Ölstand.

Tom yağı çok fazla sever.

Tom hat eine zu große Vorliebe für Butter.

Karaciğer yağı D vitamini içerir.

In Lebertran ist Vitamin D enthalten.

İçinde bir sürü reçine yağı var.

Es sind so viele harzige Öle darin.

Şişede hiç salata yağı var mı?

Ist noch Salatöl in der Flasche?

Palmiye yağı yağmur ormanlarını yok ediyor.

Palmölplantagen vernichten Regenwälder.

Sülfürik asit bir zamanlar kezzap yağı olarak bilinirdi.

Schwefelsäure nannte man früher auch "Vitriolöl".

Palmiye yağı üretimi Endonezya'da ormansızlaşmanın önde gelen nedenidir.

Die Produktion von Palmöl ist die Hauptursache der Entwaldung in Indonesien.

Siyaset ölmüş fok gibidir. Çok pis kokar ama yağı kıymetlidir.

Politik ist wie eine tote Robbe: stinkt erbärmlich, aber das Öl ist kostbar.

Içinde bir sürü reçine yağı var. Ve bir süre daha yanmaya devam edecektir.

Es sind sehr viele harzige Öle darin. Und es wird eine Zeit lang brennen.