Translation of "Kalbim" in German

0.009 sec.

Examples of using "Kalbim" in a sentence and their german translations:

- Kalbim acılıdır.
- Kalbim acıyor.

Mir tut das Herz weh.

Kalbim hızlandı.

Mein Herz schlug schneller.

Kalbim acıyor.

Mir tut das Herz weh.

Kalbim yarışıyordu.

Mein Herz raste.

Kalbim kanıyor.

Mein Herz blutet.

Kalbim çarpıyor.

Mein Herz ist am Pochen.

Kalbim senin.

Dein ist mein Herz.

Seni seviyorum, kalbim.

Ich liebe dich, mein Schatz.

Kalbim atmaya başladı.

Mein Herz fing an zu klopfen.

Kalbim mutlulukla doluydu.

Mein Herz war voller Freude.

Kalbim atmayı bıraktı.

Mein Herz hörte auf zu schlagen.

Kalbim neşeyle doluydu.

Mein Herz war von Freude erfüllt.

Kalbim hızlı atıyor.

Mein Herz klopft stark.

Kalbim çizmelerime battı.

Mir ist das Herz in die Hose gerutscht.

- Kalbim yarış etmeye başladı.
- Kalbim hızla atmaya başladı.

Mein Herz begann zu rasen.

Kalbim yeşil ve sarıdır.

Mein Herz ist grün und gelb.

Kalbim üzüntü ile doluydu.

Mein Herz war voller Sorge.

Benim kalbim hızlı çarpmaya başladı.

Mein Herz begann heftig zu klopfen.

Kalbim Fransız ama popom uluslararasıdır!

Mein Herz ist französisch, aber mein Arsch ist international!

Kalbim sadece senin için atıyor.

Mein Herz schlägt nur für dich.

- Kalbim işte değildi.
- Gönlüm işte değildi.

Mein Herz war nicht bei der Arbeit.

Bu şarkıyı dinlerken kalbim nostaljiyle dolar.

Dieses Lied anzuhören, erfüllt mein Herz mit Nostalgie.

Kalbim açlıktan ölen o çocuklar için sızlıyor.

Mein Herz tut mir weh wegen dieser verhungernden Kinder.

Her vedalaşmada geri gelmeyeceksin diye kalbim korkudan titriyor.

Bei jedem Abschied zittert mir das Herz, dass du mir nimmer werdest wiederkehren.

İlk aşkımı düşündüğüm de kalbim hâlâ acıyla doluyor.

Ich bin immer noch voller Herzschmerz, wenn ich an meine erste Liebe denke.

Ne zaman seni görsem, kalbim bana aşık olduğumu söylüyor.

- Wenn ich dich sehe, sagt mein Herz mir, dass ich verliebt bin.
- Wenn ich dich sehe, sagt mir mein Herz, dass ich verliebt bin.

O, kapıdan içeri girdiğinde kalbim daha hızlı atmaya başladı.

Als sie durch die Tür kam, fing mein Herz an, schneller zu schlagen.

- Kalbim bıçaklanmış gibi hissediyorum.
- Kendimi kalbimden bıçaklanmış gibi hissediyorum.

Mir war, als hätte man mir ins Herz gestochen.

Seni görür görmez, kalbim hızlı bir şekilde çarpmaya başlıyor.

Wenn ich dich nur ansehe, beginnt mein Herz zu rasen.

Kalbim o kadar çok sert vuruyor ki patlayacakmış gibi geliyor.

Mein Herz klopft so heftig, es fühlt sich an, als ob es gleich explodiert.