Translation of "Arkasından" in German

0.009 sec.

Examples of using "Arkasından" in a sentence and their german translations:

Arkasından insanları çiğnemesi

Menschen von hinten kauen

Patlamanın olduğu, arkasından

Explosion von hinten

Jack'in arkasından konuşmamalısın.

Du solltest hinter seinem Rücken nicht über Jack reden.

İnsanların arkasından konuşmamalısın.

Rede nicht über andere hinter ihrem Rücken.

Perdenin arkasından çıktı.

Er kam hinter dem Vorhang hervor.

Ölünün arkasından ağıt yakılır

Die Klage wird nach den Toten verbrannt

İslamiyet'e göre ölünün arkasından

Nach dem Islam nach den Toten

Aktör perdenin arkasından çıktı.

Der Schauspieler kam hinter dem Vorhang vor.

Onun arkasından ona gülerler.

Sie lachen hinter seinem Rücken über ihn.

Ay bulutun arkasından çıktı.

Der Mond kam hinter der Wolke hervor.

Ay bulutların arkasından çıktı.

Der Mond kam hinter den Wolken hervor.

Tom kapıyı arkasından kapattı.

Tom schloss die Tür hinter sich.

Tom, Mary'nin arkasından konuştu.

Tom redete über Maria hinter ihrem Rücken.

Tom masasının arkasından çıktı.

Tom kam hinter seinem Schreibtisch hervor.

Tom perdenin arkasından çıktı.

Tom kam hinter dem Vorhang hervor.

Ölünün arkasından konuşmak istemiyorum.

Ich will nicht schlecht über die Toten sprechen.

Bulutların arkasından güneş parıldıyor.

Hinter den Wolken scheint die Sonne.

Güneş dağların arkasından indi.

Die Sonne ging hinter den Bergen unter.

- Perdenin arkasından bir kedi belirdi.
- Perdenin arkasından bir kedi çıktı.

Eine Katze kam hinter dem Vorhang hervor.

Tosun paşa filmi geldi arkasından

tosun pasha film kam von hinten

Arkasından gelen bekçiler kralı filmi

der König der Wächter hinter dem Film

Arkasından Google sanal bankasını kurdu.

Anschließend gründete er die virtuelle Bank von Google.

Arkasından Google Video'yu da çıkardı.

Er veröffentlichte auch Google Video nach ihm.

Hiç kimse arkasından konuşulmasını sevmez.

Niemandem gefällt es, wenn hinter dem Rücken über einen geredet wird.

Tom Mary'ye arkasından el salladı.

Tom winkte Mary zum Abschied.

Ağacın arkasından bir kadın çıktı.

Eine Frau kam hinter einem Baum hervor.

Tom Mary'yi kafasının arkasından öptü.

Tom küsste Maria auf den Hinterkopf.

Tom arkasından Mary'yle dalga geçti.

Tom machte sich über Maria hinter ihrem Rücken lustig.

Onun arkasından dedikodu yaptığımı düşünüyor.

Sie glaubt, ich schwatzte hinter ihrem Rücken.

Tom arkadaşının arkasından el salladı.

Tom winkte seinem Freund zum Abschied.

O kapıyı onun arkasından kapattı.

Er schloss die Tür hinter sich.

Arkadaşlarının hakkında onların arkasından konuşmamalısın.

Man sollte nicht über seine Freunde hinter deren Rücken reden!

Tom kendi arkasından kapıyı kapattı.

Tom schloss hinter sich die Tür.

Fark edilmeden onun arkasından geçtim.

Ohne bemerkt zu werden, ging ich hinter ihm vorbei.

Polis, Tom'un ellerini arkasından kelepçeledi.

Der Polizist legte Tom hinter dem Rücken Handschellen an.

Tom arkasından ayak sesleri duydu.

Tom hörte Schritte hinter sich.

Arkasından şaşkın damat ve hanzo geldi

verwirrter Bräutigam und Hanzo folgten

Arkasından Türkiye hemen bir dava açtı

Die Türkei hat unmittelbar dahinter eine Klage eingereicht

İslamiyetin göre ölünün arkasından mevlüt okutmak

Nach dem Islam Mevlüt nach den Toten zu lehren

Arkasından Apple-3'ü de çıkardı

Er nahm auch den Apple-3 von hinten ab

Hiç kimse arkasından kötü konuşulmasını sevmez.

Niemandem gefällt es, wenn man hinter seinem Rücken schlecht über ihn redet.

Onun arkasından böyle bir şey söyleme!

Sag so etwas nicht hinter ihrem Rücken.

- Tom'u arkasından vuramazsın.
- Tom'u sırtından vuramazsın.

Du kannst Tom nicht in den Rücken schießen.

Kızlar onun hakkında onun arkasından konuştular.

Die Mädchen tuschelten hinter ihrem Rücken über sie.

Çocuk hırsızları Tom'un ellerini arkasından bağladılar.

Die Entführer fesselten Toms Hände hinter seinem Rücken.

Ve arkasından o tarihi eserler Türkiye'ye getirildi

Und dahinter wurden historische Artefakte in die Türkei gebracht

ölünün arkasından mevlüt okutmak gibi törenlerle karşılaşmayız

Wir begegnen keinen Zeremonien wie dem Unterrichten von Mevlüt nach den Toten.

Arkasından İstanbul Üniversitesi işletme bölümünden mezun oluyor

Anschließend Absolvent der Betriebswirtschaftslehre der Universität Istanbul

Soyguncular ağacın arkasından çıktılar ve ona saldırdılar.

Die Räuber kamen hinter den Bäumen hervor und überfielen ihn.

- Onu takip et!
- Peşinden git!
- Arkasından git!

- Geh hinter ihm her!
- Verfolge ihn!

Barmen, kavgayı durdurmak için tezgahın arkasından çıktı.

- Der Schankwirt kam hinter dem Tresen hervor, um den Kampf zu beenden.
- Der Barmann kam hinter dem Schanktisch hervor, um dem Kampf ein Ende zu machen.

Tom dairesine girdi ve kapıyı arkasından kapadı.

Tom ging in seine Wohnung und schloss hinter sich die Tür.

Ölünün arkasından ağıt tutmak iyi birşey değil denir

Es ist nicht gut, hinter den Toten zu klagen.

Arkasından Milano Dükü artık Leonardo'yu işe kabul etti

Der Herzog von Mailand nahm dann Leonardo zur Arbeit auf

Ben futbol oynarken top başımın arkasından bana çarptı.

Beim Fußballspielen hat mich ein Ball am Hinterkopf getroffen.

Jane geyiğin arkasından elinden geldiği kadar hızlı koştu.

Jane rannte dem Reh, so schnell sie konnte, hinterher.

Sanırım Tom sonunda Mary'nin onun arkasından konuştuğunu anlayacak.

Ich denke mir, dass Tom letztlich dahinterkommen wird, dass Maria hinter seinem Rücken geredet hat.

Annesi ona kilitlemesini söylediğinde o kapıyı arkasından kilitledi.

Er verriegelte hinter sich die Tür, wie seine Mutter ihn geheißen hatte.

Arkasından tiyatro ve Ertem Eğilmez ile sinema hayatı başladı

Theater gefolgt von Kino und Ertem Eğilmez begann

Arkasından ilk kişisel bilgisayar olan Apple-2'yi yaptı

Apple-2 wurde zum ersten PC dahinter

Evin içinden hızla odasına fırladı ve arkasından kapıyı kapattı.

Sie schoss durch das Haus in ihr Zimmer und schloss hinter sich die Tür.

Başkan Lincoln kulağının tam sol arkasından kafasına sıkılan bir kurşunla bir suikast sonucu öldürüldü.

Präsident Lincoln wurde mit einer Kugel in den Kopf, genau neben dem linken Ohr, ermordet.

- Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
- Görevli polis memuru, ardından gelen yaşlı bir adamı algıladı.

Der diensthabende Polizist spürte, wie sich ihm ein älterer Mann von hinten näherte.

Mary Tom'un cadılar bayramı partisinde olmadığını düşündü ama aslında o onu kurt adam maskesinin arkasından gizlice izliyordu.

Maria glaubte, Tom sei nicht auf der Halloweenfeier; tatsächlich beobachtete er sie jedoch heimlich durch seine Werwolfsmaske.