Translation of "Üyesİ" in French

Cafcaflı partinin üyesi

membre du parti criard

Kabinenin her üyesi mevcuttu.

Tous les membres du cabinet étaient présents.

Üç mürettebat üyesi kurtarıldı.

Trois membres d'équipage ont été secourus.

- Sen beyzbol takımının üyesi misin?
- Beyzbol takımının bir üyesi misin?

- Êtes-vous membre de l'équipe de base-ball ?
- Est-ce que tu es membre de l'équipe de base-ball ?

Yat kulübümüzün on üyesi vardır.

- Notre club nautique compte dix membres.
- Notre cercle nautique compte dix membres.

Kulübün elliden fazla üyesi var.

Le cercle compte plus de cinquante membres.

Bu ekibin bir üyesi misin?

- Êtes-vous membre de cet équipage ?
- Es-tu membre de cet équipage ?

Bu derneğin bir üyesi misiniz?

Êtes-vous membre de cette société ?

O,futbol kulübünün bir üyesi.

Il fait partie du club de football.

Derneğin otuz tane üyesi vardır.

L'association a trente membres.

Her kongre üyesi oy verebildi.

Chaque participant au congrès a pu donner sa voix.

Geniş kolugo sosyal ağının bir üyesi.

Elle fait partie d'un vaste réseau social de dermoptères.

Komite üyesi, özel hayatında bir dişçidir.

Ce délégué est un dentiste dans sa vie personnelle.

Artık bizim kulübün bir üyesi değil.

Il n'est plus membre de notre club.

Ülkemin Avrupa Birliği üyesi olmasını istemiyorum.

Je ne veux pas que mon pays devienne membre de l'Union européenne.

Tennessee'den bir meclis üyesi bir fikir sundu.

un membre du Congrès du Tennessee a proposé une idée.

On yıl önce kulübün bir üyesi oldum.

Je suis devenu membre du club il y a 10 ans.

Amerika'da düz dünya derneğinin 6 milyon üyesi var

L'association Flat World compte 6 millions de membres en Amérique

Serveti nedeniyle, o, o kulübün bir üyesi olabildi.

Il put devenir membre de ce club grâce à sa richesse.

Takım sadece onun en zayıf üyesi kadar güçlüdür.

La force de l'équipe est celle de son membre le plus faible.

Bir takım sadece en zayıf üyesi kadar güçlüdür.

La force d'une équipe est celle de son membre le plus faible.

Tom, banka soymak için oluşturulan suçlular grubunun bir üyesi.

Tom est membre d'un groupe de criminels spécialisé dans le braquage de banques.

Tanımlanan, o batı Libya'da Zawiya şehri için, Temsilciler Meclisi üyesi

interne et au niveau international, et en plus parmi eux étaient les candidats perdants, le maréchal

- Oğlun bir gangster.
- Oğlun bir çete üyesi.
- Oğlun bir çetecidir.

Ton fils est un gangster.