Translation of "Anlamına" in Finnish

0.005 sec.

Examples of using "Anlamına" in a sentence and their finnish translations:

- Ve işareti "ve" anlamına gelir.
- '&' işareti "ve" anlamına gelir.

Et-merkki tarkoittaa sanaa "ja".

Bu sıfır anlamına gelir.

Tämä tarkoittaa nollaa.

Bu iyi yanacağı anlamına geliyor.

Se tarkoittaa, että se palaa hyvin.

"Karanlığın prensi" Şeytan anlamına gelir.

"Pimeyden ruhtinas" tarkoittaa paholaista.

"Tatoeba" Japoncada "örneğin" anlamına gelir.

”Tatoeba” tarkoittaa japaniksi ”esimerkiksi”.

Fransızcada "chat" sözcüğü "kedi" anlamına gelir.

Ranskan kielen sana ”chat” tarkoittaa ”kissa”.

UFO tanımlanamayan uçan nesne anlamına gelir.

UFO viittaa tunnistamattomaan lentävään objektiin.

Bu, o hareketi yapmayacağım anlamına gelmiyor.

Se ei tarkoita, että lopettaisin sen tekemisen.

Müzakerelerde bir bozulma savaş anlamına gelecektir.

Neuvotteluiden katkeaminen tarkoittaa sotaa.

Bu beni sevdiğin anlamına mı geliyor?

Tarkoittaako tämä sitä, että sinä rakastat minua?

Aslında "löyly" kelimesi ruh anlamına geliyordu.

Alunperin sana löyly tarkoitti sielua.

Yiyecek anlamına geliyor. Bu da enerji demek.

Se tarkoittaa ruokaa. Se tarkoittaa energiaa.

Küçülen Ay, çok az ışık anlamına gelir.

Hiipuva kuu tarkoittaa, että valoa on vähän.

Bu artık beni sevmediğin anlamına mı geliyor?

Tarkoittaako tämä, että et enää rakasta minua?

Desteğin benim için çok şey anlamına gelir.

Tukesi merkitsee minulle paljon.

Arkadaşlığın benim için çok şey anlamına geliyor.

Ystävyytesi merkitsee minulle paljon.

"Pfirsichbäumchen" Almancada "küçük şeftali ağacı" anlamına gelir.

"Pfirsichbäumchen" tarkoittaa "pientä persikkapuuta" saksaksi.

- Asosyal olabilirim , ama bu insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.
- Antisosyal olabilirim fakat bu insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.

Saatan olla epäsosiaalinen, mutta se ei tarkoita, etten puhuisi ihmisille.

Bu genelde bir yiyecek kaynağı buldukları anlamına gelir.

Se on usein merkki siitä, että ne ovat havainneet ruokaa.

Saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.

se on valmis hyökkäämään eteenpäin ja iskemään.

' Felsefe ' bilgelik sevgisi anlamına gelen Yunanca bir kelimedir.

- Filosofia on kreikan sana, joka tarkoittaa viisauden rakastamista.
- Filosofia on viisauden rakastamista tarkoittava kreikan sana.

Bu, Florida'nın oyları tekrar sayması gerektiği anlamına geliyordu.

Tämä tarkoitti sitä, että Floridan oli laskettava äänet uudelleen.

Burası onun bölgesi ve hırlaması, "Uzak dur" anlamına geliyor.

Tämä on sen aluetta, ja murina tarkoittaa: "Pysy poissa."

Onun sadece zengin olması onun mutlu olduğu anlamına gelmez.

Se että hän on rikas, ei välttämättä tarkoita sitä, että hän on onnellinen.

Bu da çiftliklerde daha fazla virüs bulunması anlamına geliyordu.

joka tarkoitti että samoilla tiloilla oli viruksia eri lähteistä

Ben çekingen olabilirim ama bu, insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.

Saatan olla epäsosiaalinen, mutta se ei tarkoita, etten puhuisi ihmisille.

Senin bunu bilmemen, bunun bir yalan olmadığı anlamına gelmez.

Vain koska et tiennyt siitä, niin se ei tarkoita, että se olisi valetta.

Bu seni sevmediğim anlamına gelmiyor, ben sadece evlenmek istemiyorum.

Ei ole kyse siitä, ettenkö rakastaisi sinua, mutta en vaan halua mennä naimisiin.

Aşağıda su varsa bu orada hayvanların da olacağı anlamına gelir.

Jos siellä on vettä, siellä on todennäköisesti myös eläimiä.

- Bu mutlu olmadığım anlamına gelmiyor.
- Bu mesut olmadığım manasına gelmez.

Tämä ei tarkoita sitä etten ole onnellinen.

Ben astrolojiye inanmıyorum ama bu benim burcumu okumamam anlamına gelmez.

En usko astrologiaan, mutta se ei tarkoita sitä, ettenkö lukisi horoskooppiani.

Kavurucu güneş, çoğu çöl hayvanının sadece gece dışarı çıkması anlamına gelir.

Polttava aurinko tarkoittaa, että moni eläin liikkuu vain öisin.

Benim hakkımda istediğine inanabilirsin ama bu onun doğru olduğu anlamına gelmez.

Voit uskoa minusta mitä haluat, mutta se ei tarkoita, että se olisi totta.

Onun sadece tablo yapmayı sevmesi onun bunda iyi olduğu anlamına gelmez.

Vain koska hän pitää maalaamisesta, niin se ei tarkoita, että hän olisi hyvä siinä.

"Evlilik öncesi seks mi?" "Evet, Tom. Bu evlilik öncesi seks anlamına gelir."

"Esiaviollista seksiä?" "Niin, Tom. Se tarkoittaa seksiä ennen avioliittoa."

Onun sadece tablo yapmayı sevmesi onun tablo yapmada iyi olduğu anlamına gelmez.

Vain koska hän pitää maalaamisesta, niin se ei tarkoita, että hän olisi hyvä siinä.

Sadece Tom'un bir anahtarı olmadığını söylemesinden dolayı, onun doğru olduğu anlamına gelmez.

Vain koska Tom sanoi, ettei hänellä ole avainta, niin se tarkoita, että se olisi totta.

- H kimyasal sembolü hidrojeni ifade eder.
- H kimyasal sembolü hidrojen anlamına gelir.

Kemiallinen merkki H tarkoittaa vetyä.

Sadece Tom'un Mary ile asla karşılaşmadığını söylemesinden dolayı, onun doğru olduğu anlamına gelmez.

Vain koska Tom sanoi, ettei hän ole koskaan tavannut Maria, niin se ei tarkoita, että se olisi totta.

- Yaşamak, şarkı söylemek ve sevmek anlamına gelir.
- Yaşamak, şarkı söylemek ve sevmek demektir.

Eläminen tarkoittaa laulamista ja rakastamista.

Sarmal hâline gelip kafalarını öyle geriye çekmeleri, saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.

Kun käärme on kerällä ja vetää päätään taakse, se on valmis hyökkäämään eteenpäin ja iskemään.

Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.

Tämä tarkoittaa, että voit käyttää niitä vapaasti uudelleen tekstikirjassa, sovelluksessa, tutkimusprojektissa tai missä tahansa!

Senin geçmiş deneyimini bilmeyen biri senin bir yerli konuşmacı gibi konuştuğunu söylerse, bu senin bir yerli konuşmacı olmadığını onlara fark ettiren konuşman hakkında muhtemelen bir şey fark ettiği anlamına gelir.Yani, senin gerçekten yerli konuşmacı gibi konuşmadığını.

Jos joku, joka ei tunne taustaasi, sanoo että kuulostat syntyperäiseltä puhujalta, se tarkoittaa että hän todennäköisesti huomasi puheessasi jotain, joka sai hänet tajuamaan, että et ole syntyperäinen puhuja. Toisin sanoen, et oikeasti kuulosta syntyperäiseltä puhujalta.