Translation of "Yem" in English

Yem alma.

Don't take the bait.

Oltaya yem taktım.

I put bait on the hook.

- Tom oltaya yem taktı.
- Tom olta iğnesine yem koydu.

Tom put bait on the hook.

Onları yem olarak kullanır

and use those as bait,

Tom oltaya yem taktı.

Tom baited the hook.

Yem için ne kullanıyorsun?

What are you using for bait?

Tavuklara yem veren Tom.

Tom is the one who feeds the chickens.

Yem için ne kullandın?

What did you use for bait?

Bir timsaha yem oldu.

He was eaten by a crocodile.

O, oltaya canlı yem taktı.

He put live bait on a hook.

Yem olmadan balık yakalamak zor.

It's hard to catch fish without bait.

Tavşanlar için tuzağa yem koydu.

He baited the trap for rabbits.

Leyla bedenini yem olarak kullandı.

Layla used her body as bait.

Tek yanlış harekette sırtlanlara yem olur.

One wrong move and the hyenas will grab her.

Büyük yem, dostum, sekizde sekiz veriyorum.

Great bait, mate, I rate eight out of eight.

Tom'un balıklarına yem vermek için uğramıştım.

I came by to feed Tom's fish.

Belki Tom doğru tür yem kullanmadı.

Maybe Tom didn't use the right kind of bait.

- Kuşu besle!
- Kuşa yem ver!
- Kuşu besle.

- Feed the bird!
- Feed the bird.

Sanırım oltaya yeni bir yem takmamın zamanıdır.

I think it's time for me to put new bait on the hook.

Yem olmadan, herhangi bir balık yakalamak zor olacaktır.

Without bait, it'll be hard to catch any fish.

Ya da larvalardan biraz alıp onları yem olarak kullanır

Or, I can take some of these larvae... and use those as bait

Içinde bir yem olduğundan tam olarak emin olmak ister.

that there's a meal inside of it before the flytrap snaps shut.

Sığır geğirme ve yem üretiminin küresel ısınmaya katkıda bulunduğu

livestock breeding , waste treatment, coal and oil industries, so that

- Gidip tavuklara yem ver.
- Git de tavuklara yemini ver.

Go feed the chickens.

O, balık tutmaya gitmeden önce, yem için yeri kazıp birkaç solucan çıkardı.

Before he went fishing, he dug up some worms for bait.

Bu kulübün bir üyesi kalmak istiyorsanız balık tutmak ya da yem kesmek zorundasınız.

If you want to stay a member of this club, you have to fish or cut bait.