Translation of "Yükselmeye" in English

Yükselmeye devam etti.

68 percent since 2012.

Fiyatlar yükselmeye devam etti.

Prices continued to rise.

Fiyatlar yükselmeye devam ediyor.

Prices keep on soaring.

Fiyatlar yükselmeye devam edecek.

Prices will continue to go up.

Maliyetler yükselmeye devam etti.

The costs kept rising.

Zaten fiyatlar yükselmeye başladı.

Prices have already started going up.

Benzinin maliyeti yükselmeye devam ediyor.

The cost of gasoline keeps on going up.

Bu çizgi yükselmeye başlamadan gamzeler yoldaydı.

Dimples were around way before this line started rising,

Dünya nüfusu yükselmeye devam ederse herkesi nasıl besleyeceğiz?

How will we feed everyone if the world's population keeps rising?

Kime oy verirsen ver, fiyatlar yükselmeye devam edecek.

Whoever you vote for, prices will go on rising.

Ekonomimizin büyüdüğü bir anda bizim işletmelerimiz 1990'lardan beri en hızlı tempoda işler yaratıyorlar ve ücretler tekrar yükselmeye başlıyor, bizim olmak istediğimiz ülke türü hakkında bazı seçimler yapmak zorundayız.

At a moment when our economy is growing, our businesses are creating jobs at the fastest pace since the 1990s, and wages are starting to rise again, we have to make some choices about the kind of country we want to be.