Translation of "Viski" in English

0.004 sec.

Examples of using "Viski" in a sentence and their english translations:

Viski korkunçtu.

The whiskey was horrible.

O viski satıyor.

He sells whisky.

Viski içer misin?

Do you drink whiskey?

Viski nasıl yapılır?

How is whiskey made?

Bol buzlu viski, lütfen.

On the rocks, please.

O biraz viski içti.

He drank a shot of whiskey.

O viski ticareti yapar.

He deals in whiskey.

O viski çok kuvvetli.

That whiskey is very strong.

Bir şişe viski alalım.

Let's get a bottle of whiskey.

Michael Jackson viski uzmanıydı.

Michael Jackson was a whisky expert.

Viski ve su istiyorum.

I'd like whiskey and water.

Bu viski çok sert.

This whisky is very strong.

Bu viski aşırı sert.

This whiskey is too strong.

Bu viski fazla güçlü.

This whisky is too strong.

İki büyük viski lütfen.

Two large whiskies, please.

Su yoksa viski yok.

If there's no water, there's no whisky.

Bir viski kokteyli istiyorum.

I'd like a whiskey sour.

Bu şişede biraz viski var.

There's a little whiskey in this bottle.

Tom bana biraz viski verdi.

Tom gave me some scotch.

Batıdaki erkekler genellikle viski içer.

Generally men in Westerns drink whisky.

Tom kendine biraz viski doldurdu.

Tom poured himself some whiskey.

Viski çayla çok iyi gider.

Whiskey goes very well with tea.

Üstüme bir bardak viski döktüm.

I poured myself a glass of whisky.

Tom su gibi viski içti.

Tom drank whiskey as if it were water.

- Tom kendine bir viski daha doldurdu.
- Tom kendine bir viski daha döktü.

Tom poured himself another scotch.

Affedersiniz, bir saniye. Gidip viski alacağım.

Excuse me just a second. I'll go and get the whiskey.

Lavabonun üstünde birkaç viski şişesi var.

Above the sink are several whisky bottles.

Tom viski şişesini Mary'nin önüne koydu.

Tom put the bottle of whiskey in front of Mary.

Tom kendine bir bardak viski doldurdu.

Tom poured himself a glass of whisky.

O şişenin içinde biraz viski var.

There's some whiskey in that bottle.

Bu şişenin içinde biraz viski var.

There is a bit of whisky in this bottle.

O, barda oturarak peş peşe viski içti.

She sat at the bar downing shot after shot of whisky.

Dün onun evinde bir şişe viski açtı.

He opened a bottle of whiskey at his home yesterday.

O bazen şaraptan hoşlanır ama çoğunlukla viski içer.

He enjoys wine sometimes, but mostly he drinks whisky.

Tom Mary'nin hastane odasına bir şişe viski kaçırdı

Tom smuggled a bottle of whiskey into Mary's hospital room.

O yaşlı adam elli yıldır kaçak viski imal etmekteydi.

The old man had been making white lightning for 50 years.

O yaşlı adam elli yıldır ev yapımı viski imal etmekteydi.

That old man had been making homemade whiskey for fifty years.

Sence Tom gerçekten bütün viski şişesini kendi başına mı içmek niyetinde?

Do you think Tom really intends to drink that whole bottle of wine by himself?

Tom bir elinde bir bardak viski ve diğerinde de bir sigara tutuyordu.

Tom was holding a glass of whiskey in one hand and a cigarette in the other.

- İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir.
- Eğer İskoçya'dan gelmiyorsa ve en az on iki yıl eskitilmediyse o zaman o, viski değildir.

If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.