Translation of "Umuyordu" in English

Tom onu umuyordu.

Tom expected it.

Başarılı olmayı umuyordu.

He hoped to succeed.

Tom kazanabileceğini umuyordu.

- Tom hoped he'd be able to win.
- Tom was hoping he could win.
- Tom hoped he could win.

Tom kazanacağını umuyordu.

Tom was hoping he'd win.

Tom kazanmayı umuyordu.

Tom was hoping to win.

Tom yakalanmayacağını umuyordu.

- Tom hoped he wouldn't be captured.
- Tom hoped that he wouldn't be captured.

- Sami polislerle anlaşma yapmayı umuyordu.
- Sami polislerle anlaşma sağlamayı umuyordu.
- Sami polislerle anlaşmaya varmayı umuyordu.

Sami hoped to cut a deal with the cops.

Herkes onun kazanacağını umuyordu.

Everyone hoped that she would win.

Konuşmalarının uzun olacağını umuyordu.

He expected that their talk was going to be long.

Tom, Mary'yi görmeyi umuyordu.

Tom was hoping to see Mary.

Tom yarışı kazanacağını umuyordu.

Tom hoped that he would win the race.

Tom daha fazla umuyordu.

Tom expected more.

Tom Mary'nin iyileşeceğini umuyordu.

Tom hoped that Mary would recover.

Herkes Tom'un ölmeyeceğini umuyordu.

Everybody hoped that Tom wouldn't die.

Tom Mary'nin etkileneceğini umuyordu.

Tom hoped Mary would be impressed.

Tom, Mary'nin gelmesini umuyordu.

Tom expected Mary to come.

Tom başarılı olmayı umuyordu.

Tom hoped to succeed.

Tom rüyasının gerçekleşeceğini umuyordu.

Tom hoped his dream would come true.

Tom onun olacağını umuyordu.

Tom was hoping that would happen.

Tom bunu yapabileceğini umuyordu.

- Tom was hoping he could do that.
- Tom hoped he could do that.

Tom bunu yapmayı umuyordu.

- Tom has been hoping to do that.
- Tom was hoping to do that.
- Tom hoped to do that.

Tom Boston'a gitmeyi umuyordu.

Tom hoped to go to Boston.

Tom, Mary'nin kazanamayacağını umuyordu.

- Tom was hoping Mary wouldn't win.
- Tom hoped that Mary wouldn't win.

Tom, Mary'nin ağlamayacağını umuyordu.

Tom hoped that Mary wouldn't cry.

Tom Mary'nin kazanacağını umuyordu.

Tom was hoping Mary would win.

Tom, Mary'nin kazanmayacağını umuyordu.

Tom hoped that Mary wouldn't win.

Mary onu başarabileceğini umuyordu.

Mary was hoping she could do that.

Tom seni görmeyi umuyordu.

Tom was hoping to see you.

Sami, Leyla'nın gelmesini umuyordu.

Sami expected Layla to come.

Sanırım baban üniversiteye gideceğini umuyordu.

I think your father hoped you would go to college.

O bir denizci olmayı umuyordu.

He hoped to be a sailor.

Tom bir öpücük almayı umuyordu.

- Tom was hoping to get a kiss.
- Tom hoped to receive a kiss.

Tom Mary'nin onu öpeceğini umuyordu.

Tom was hoping that Mary would kiss him.

Tom ilacın işe yarayacağını umuyordu.

Tom hoped the medicine would work.

Tom Mary'nin gerçeği bulamayacağını umuyordu.

Tom was hoping Mary wouldn't find out the truth.

Tom Mary'nin evet diyeceğini umuyordu.

Tom hoped that Mary would say yes.

Tom Mary'nin faturayı ödeyeceğini umuyordu.

Tom hoped that Mary would pay the bill.

Tom Mary'yi yalnız bulmayı umuyordu.

Tom had hoped to find Mary alone.

Tom Mary'nin ona gülümseyeceğini umuyordu.

- Tom was hoping that Mary would smile at him.
- Tom was hoping Mary would smile at him.

Tom Mary'nin partisine geleceğini umuyordu.

- Tom hoped that Mary would come to his party.
- Tom hoped Mary would come to his party.

Tom Mary'nin gerçeği söylediğini umuyordu.

Tom hoped that Mary was telling the truth.

Tom Mary'nin iyi olduğunu umuyordu.

- Tom hoped that Mary was OK.
- Tom hoped Mary was OK.

Tom trenin zamanında geleceğini umuyordu.

Tom hoped the train would be on time.

Tom birincilik ödülü kazanmayı umuyordu.

Tom was hoping to win the first prize.

Tom Mary'nin onu affedeceğini umuyordu.

Tom hoped that Mary would forgive him.

Tom Mary'nin partide olacağını umuyordu.

Tom hoped Mary would be at the party.

Tom Mary'den haber alabileceğini umuyordu.

Tom hoped he might hear from Mary.

Tom çok geç kalmayacağını umuyordu.

Tom hoped he wouldn't be too late.

Tom birinin yardım edeceğini umuyordu.

Tom hoped that someone would help.

Tom Mary'nin haklı olduğunu umuyordu.

Tom hoped that Mary was right.

Onların çoğunun yardımına gelmesini umuyordu.

He expected many of them to come to his aid.

O, onun sorunu çözmesini umuyordu.

She expected him to solve the problem.

O, onun rüşvet almasını umuyordu.

She expected him to take the bribe.

Tom Mary'nin sınavı geçmesini umuyordu.

Tom expected Mary to pass the exam.

Tom Mary'yi evde bulmayı umuyordu.

Tom hoped to find Mary at home.

Fadıl cesedin dibe batmasını umuyordu.

Fadil hoped that the body would sink to the bottom.

Tom Mary'nin bunu yapmayacağını umuyordu.

Tom was hoping Mary wouldn't do that.

Tom, Boston'u ziyaret etmeyi umuyordu.

Tom hoped to visit Boston.

Tom, Mary'nin bunu yapacağını umuyordu.

Tom was hoping Mary would do that.

Tom Mary'nin bunu yapmasını umuyordu.

- Tom hoped that Mary would do that.
- Tom hoped Mary would do that.

Tom Mary'nin yalnız olmayacağını umuyordu.

Tom hoped Mary wouldn't be lonely.

Tom Mary'ye moral verebildiğini umuyordu.

Tom was hoping he could cheer Mary up.

Tom Mary'ye yardım edebileceğini umuyordu.

- Tom was hoping he could help Mary.
- Tom was hoping that he could help Mary.

Tom, çocuklarını geri alabileceğini umuyordu.

Tom hoped he could get his children back.

Tom burada güvende olmayı umuyordu.

Tom expected to be safe here.

Tom, Mary'nin geç kalmayacağını umuyordu.

Tom hoped Mary wouldn't be late.

Tom, karışıklık için suçlanmayacağını umuyordu.

- Tom hoped he wouldn't be blamed for the mess.
- Tom hoped that he wouldn't be blamed for the mess.

Tom, sorun için suçlanmayacağını umuyordu.

- Tom hoped he wouldn't be blamed for the problem.
- Tom hoped that he wouldn't be blamed for the problem.

Tom, olanlardan dolayı suçlanmayacağını umuyordu.

- Tom hoped he wouldn't be blamed for what happened.
- Tom hoped that he wouldn't be blamed for what happened.

Tom Mary'nin başının dertte olmadığını umuyordu.

Tom hoped that Mary wasn't in trouble.

Tom, Meryem'in kendisine yardım etmesini umuyordu.

Tom expected Mary to help him.

Tom ünlü bir yazar olacağını umuyordu.

Tom hoped that he would become a famous writer.

Tom, Mary'nin zarar görmemiş olmasını umuyordu.

Tom hoped that Mary wasn't hurt.

Tom takımlardan birinin onu alacağını umuyordu.

Tom hoped that one of the teams would pick him.

Çoğu kişi John Adams'ın kazanmasını umuyordu.

Most people expected John Adams to win.

Tom komitenin onun önerisini benimseyeceğini umuyordu.

Tom was hoping the committee would adopt his proposal.

Tom Mary'nin ona yardım edebileceğini umuyordu.

Tom hoped Mary could help him.

Az sayıda insan Tom'un kazanmasını umuyordu.

Few people expected Tom to win.

Az sayıda insan onun kazanmasını umuyordu.

Few people expected him to win.

Tom birinin onu kurtarmaya geleceğini umuyordu.

Tom hoped somebody would come to his rescue.

Uluslararası ilişkilerde bir kariyer aramayı umuyordu.

He hoped to pursue a career in international relations.

Tom, iyi bir şey olabileceğini umuyordu.

Tom was hoping something good might happen.

Tom bunu Mary ile yapmayı umuyordu.

Tom was hoping to do that with Mary.

Tom, Mary ile yelken açmayı umuyordu.

Tom was hoping he could go sailing with Mary.

Tom bunu Mary ile yapabileceğini umuyordu.

Tom was hoping he could do that with Mary.

Tom Mary ile paten yapmayı umuyordu.

Tom was hoping to go skating with Mary.

Tom, Mary ile bunu yapabileceğini umuyordu.

Tom was hoping you could do that with Mary.

Tom, Mary için bunu yapabileceğinizi umuyordu.

Tom was hoping you could do that for Mary.

Tom, Mary için bunu yapabileceğimizi umuyordu.

Tom was hoping we could do that for Mary.

Tom, bunu Mary ile yapacağımızı umuyordu.

Tom was hoping we'd do that with Mary.