Translation of "Sevinçten" in English

Sevinçten zıpladı.

She jumped for joy.

Sevinçten ağlayabilirdim.

I could cry for joy.

- Tom sevinçten havalara uçtu.
- Tom sevinçten zıpladı.

Tom leapt for joy.

Ben sevinçten zıpladım.

I jumped for joy.

O, sevinçten hopladı.

She leaped for joy.

Sevinçten yüzü parlıyordu.

Her face beamed with joy.

Tom sevinçten zıplıyor.

Tom is jumping for joy.

Sevinçten çılgına döndüm.

I'm beside myself with joy.

Gözleri sevinçten parıldıyordu.

His eyes were shining with joy.

Yüzü sevinçten parlıyordu.

Her face was radiant with happiness.

Kalbi sevinçten zıpladı.

Her heart jumped for joy.

O sevinçten bağırdı.

He cried for joy.

O sevinçten kendinden geçmişti.

- She was overjoyed.
- She was overcome with happiness.

Habere sevinçten çıldırmış olabilir.

She may well be beside herself with joy at the news.

O sevinçten kendini kaybetmişti.

He was beside himself with joy.

Rick sınavı geçme hakkında sevinçten uçuyordu.

Rick was over the moon about passing the exam.

O, haberi duyduğunda sevinçten gözyaşlarına boğuldu.

She burst out crying with joy when she heard the news.

Kedi akşam yemeği için balık aldığında sevinçten heyecanlandı.

My cat is thrilled with joy when she gets fish for dinner.

- İçim içime sığmıyor.
- Çok çok mutluyum.
- Sevinçten havalara uçuyorum.
- Cennette gibiyim.

- I am in cloud number nine.
- I'm in seventh heaven.
- I'm on cloud nine.