Translation of "Sıkıldı" in English

Onlar sıkıldı.

- They are bored.
- They're bored.

Tom sıkıldı.

Tom was bored.

Öğrenciler sıkıldı.

The students are bored.

Gençler sıkıldı.

The youth are bored.

O çocuk sıkıldı.

That child got bored.

O çabucak sıkıldı.

He got bored quickly.

Tom işinden sıkıldı.

Tom was bored with his job.

Tom çok sıkıldı.

Tom is bored stiff.

Tom çabuk sıkıldı.

Tom got bored quickly.

O, ailesinden sıkıldı.

He was bored with his family.

Bence Tom sıkıldı.

- I think Tom is bored.
- I think that Tom is bored.

Tom Boston'dan sıkıldı.

Tom has had enough of Boston.

O, bu romandan sıkıldı.

She is bored with this novel.

Ders sırasında çok sıkıldı.

She was very bored during the lecture.

O, bütün gün sıkıldı.

He was bored the whole day.

Fadıl evde çok sıkıldı.

Fadil got very bored at home.

Tom'a şok tabancası sıkıldı.

Tom was tasered.

Tom sıkıldı, değil mi?

Tom is bored, isn't he?

Tom ve Mary sıkıldı.

Tom and Mary are bored.

On beş dakika sonra sıkıldı.

He got bored after fifteen minutes.

Tom sıkıldı ve terk etti.

Tom got bored and left.

Tom üç dakika sonra sıkıldı.

Tom got bored after three minutes.

Tom beklemekten sıkıldı ve gitti.

Tom got tired of waiting, so he left.

Tom on beş dakika sonra sıkıldı.

Tom got bored after fifteen minutes.

- Tom çok sıkıldı.
- Tom çok sıkılmış.

Tom is very bored.

Utangaç erkek çocuğu onun varlığında tamamen sıkıldı.

The shy boy was utterly embarrassed in her presence.

Tom öğretmenlik yapmaktan sıkıldı ve yeni bir iş aradı.

Tom became bored with teaching and he looked for a new job.

- Tom ve Mary'nin sıkıldığını düşünüyor musun?
- Sence Tom ve Mary sıkıldı mı?

- Do you think Tom and Mary were bored?
- Do you think that Tom and Mary were bored?