Translation of "Prens" in English

Prens yakışıklıdır.

The prince is handsome.

Prens bekliyor.

The prince is waiting.

Prens ölmelidir.

The prince must die.

Prens ormanda kayboldu.

The prince was lost in the woods.

Prens tahta geçti.

The prince succeeded to the throne.

Prens, ejderhayı öldürdü.

The prince slew the dragon.

Tom bir prens.

Tom is a prince.

Prens bir kurbağaya dönüştü.

The prince was changed into a frog.

"Prens"i kim yazdı?

Who wrote "The Prince"?

Keşke bir prens olsam.

I wish I were a prince.

Onunu prens hazretleri nerede?

Where is her royal highness?

Ben bir prens değilim.

I'm not a prince.

Prens oduncunun kızına aşık oldu.

The prince fell in love with a woodcutter's daughter.

Prens uzun bir yolculuğa çıktı.

The prince has set out on a long journey.

Hangi prens tahtın meşru varisi?

Which prince is the legitimate heir to the throne?

Babasının evinde her prens harikadır.

- In his father's house, every prince is great.
- In the house of his father, every prince is great.

Prens yaklaşık bütün gün oyalandı.

The prince loitered about all day.

Prens o gün kral oldu.

The prince became a king that day.

Prens beyaz bir at istiyor.

The prince wants a white horse.

Henüz Prens Charming'i buldunuz mu?

Have you found Prince Charming yet?

Prens Charles'ın büyük kulakları var.

Prince Charles has big ears.

Bir prens olmak kolay değildir.

- Being a prince is not easy.
- Being a prince isn't easy.

- Prens Charles bundan sonraki İngiliz kralı olacak.
- Prens Charles sonraki Britanya kralı olacak.

Prince Charles will be the next British king.

Prens küçük kıza neden ağladığını sordu.

The prince asked the little girl why she was crying.

Prens ve prenses hemen aşık oldular.

The prince and the princess fell instantly in love.

Prens, Amerikalı bir bayandan İngilizce öğrendi.

The prince learned English from the American lady.

Onun babasının evinde her prens harikadır.

- In his father's house, every prince is great.
- In the house of his father, every prince is great.

Prens Hamlet bir oyun yazarı değildi.

Prince Hamlet wasn't a playwright.

Şu kılıç bir prens için uygun.

That sword is fit for a prince.

Ben Prens Edward Adası'ndaki mutsuz kızım.

I am the unhappiest girl in Prince Edward Island.

Prens Charles, bir sonraki İngiltere kralı olacak.

Prince Charles will be the next king of England.

Bir prens olmak o kadar kolay değil.

- Being a prince is not that easy.
- Being a prince isn't that easy.

Prens John eksiksiz bir törenle toprağa verildi.

Prince John was buried with full ceremony.

Bir prens geldi, beyaz bir ata biniyordu.

A prince arrived, riding a white horse.

Beklentilere rağmen askerlik tarzının Portekiz'in Prens Regent'ini kazandığı

against expectation, his soldierly  manner won over Portugal’s Prince Regent.

Maceraları onu doğuya, Büyük Prens Yaroslav the Wise'ın

His adventures led him east to the city of Kiev, where he served at the court of Grand

Prens ve prenses tezahürat yapan kalabalığın içinden geçtiler.

The prince and princess made their way through the cheering crowd.

Yakışıklı prens çok güzel bir prensese aşık oldu.

The handsome prince fell in love with a very beautiful princess.

Prens aniden korumasının artık yanında olmadığını fark etti.

Suddenly, the prince noticed that his bodyguard wasn't at his side anymore.

Ve Moldovya tahtını ele geçirmeye çalışan Prens Stefan'a askeri-

of his power, he provides military aid to Prince Stefan who is attempting to take the

Prens Lazarus'un ölümünden sonra, eşi Milica'nın oğlu Stefan Lazarevic

With Prince Lazar’s death, his wife Milica ruled until her son Stefan Lazarevic,

Çok yakışıklı bir prens istisnai güzel bir prensesle tanıştı.

A very handsome prince met an exceptionally beautiful princess.

"Küçük Prens" birçok dile çevrilmiş çok popüler bir kitaptır.

“The Little Prince” is a very popular book that was translated into many languages.

Prens basit bir köylüye aşık oldu ve onunla evlendi.

The prince fell in love with a simple peasant girl and married her.

Prens, genç kızın bir ejderha tarafından yenmiş olduğunu sanmıştı.

The prince thought the young girl had been eaten by a dragon.

O bir peri masalından bir çeşit prens gibi görünüyordu

He seemed like some sort of prince from a fairy tale.

- Kirli çocuğun kılık değiştirmiş bir prens olduğu ortaya çıktı.
- Üstü başı kirli çocuğun kılık değiştirmiş bir prens olduğu ortaya çıktı.

The dirty boy turned out to be a prince in disguise.

Hollandalılardan Polonya kuvvetleri vardı Varşova, Prens Poniatowksi liderliğindeki bir kolordu

There was a Polish corps from the Dutchy of Warsaw, led by Prince Poniatowksi, a corps

Bu yüzden Nisan 2016'da Prens Muhammed bin Salman, krallıktaki

This is the reason why in April 2016, prince Mohammed bin Salman, the strongest man in

27 Aralık 1923'te, veliaht prens Daisuke Namba tarafından vuruldu.

- On December 27th of the 12th year of the Taisho era, the crown prince was shot at by Nanba Daisuke.
- On December 27th 1923, the crown prince was shot by Daisuke Namba.

Prens Lazar`ın savaşta hayatını kaybetmesiyle önderliğinde olan Hristiyan koalisyonu dağıldı

With Prince Lazar perishing in battle, the Serbian-led Christian coalition fell apart,

Prenses büyüdüğü zaman büyük bir mesafe yaşayan bir prens ile nişanlandı.

When the princess grew up she was betrothed to a prince who lived at a great distance.

Prens III. Vasili döneminde, Moskova toprak ve güç olarak büyümeye devam etti

Under Grand Prince Vasili III, Moscow continued to grow in size and power.

Moskova, Büyük Prens III. Vasili yönetimi altında genişlemeye ve güçlenmeye devam etti.

Under Grand Prince Vasili III, Moscow continued to grow in size and power.

Bir kemer tokası çalan idam edilecek; bir devlet çalan bir prens olur.

He who steals a belt buckle will be executed; he who steals a state becomes a prince.

"Küçük prens" Antoine de Saint-Exupéry tarafından fransızca dilinden birçok dile çevirildi.

"The Little Prince" by Antoine de Saint-Exupéry has been translated from French into many languages.

Prens William'ın herhangi birinin ona Bill demesine izin verip vermeyeceğini merak ediyorum.

I wonder if Prince William lets anyone call him Bill.

Kahraman olarak çıkmıştı . Minnettar bir Napolyon, ona yeni bir unvan verdi: Prens of Eggmühl.

as heroes. A grateful Napoleon bestowed  on him a new title, Prince of Eggmühl.

Gibi aktif, saldırgan ve zekiydi. Saalfeld'de, Prens Louis Ferdinand'ın komuta ettiği bir Prusya tümenini bozguna uğratarak

aggressive and brilliant as ever. At Saalfeld,  he fought the first major combat of the war,  

Bir kral gibi kahvaltı, bir prens gibi öğle yemeği ve bir fakir gibi akşam yemeği ye.

Eat breakfast like a king, lunch like a prince, and dinner like a pauper.

Güçsüz bir prens olan Eric Danimarkalılar arasında büyük hoşnutsuzluğa sebep olan kötü bir para sistemi çıkardı.

Eric who was a weak prince issued a bad coinage which excited great discontent among the Danes.

- Beyaz bir atta bir prens aramayı bırakın; Onlar yoklar.
- Beyaz at üzerindeki bir prensi aramayı bırakın; onlar yoklar.

Stop looking for a prince on a white horse; there's no such thing.