Translation of "Mutfağı" in English

Mutfağı temizleyin.

Clean up the kitchen.

Mutfağı temizlemeliyiz.

We must clean up the kitchen.

Mutfağı paylaşıyorlar.

They share the cooking.

Mutfağı temizlemedim.

I didn't clean the kitchen.

- Kanada mutfağı korkunçtur.
- Kanada mutfağı berbattır.

Canadian cuisine is horrible.

- Tom'un evinin mutfağı küçük.
- Tom'un mutfağı küçük.
- Tom'un mutfağı dar.

Tom's house has a tiny kitchen.

Ben mutfağı temizliyorum.

- I am cleaning the kitchen.
- I'm cleaning the kitchen.

Fransız mutfağı mükemmeldir.

French cuisine is excellent.

Tom mutfağı paspaslıyordu.

Tom was mopping the kitchen.

Tom mutfağı temizlemedi.

Tom didn't clean the kitchen.

Tom mutfağı temizliyor.

Tom is cleaning up the kitchen.

Mutfağı temizlemekten hoşlanmam.

I don't enjoy cleaning the kitchen.

Mutfağı temizleyebilir misin?

Can you clean the kitchen?

Dairedeki herkes mutfağı paylaşır.

Everyone in the apartment shares the kitchen.

Tom'un mutfağı temizlemesini istiyorum.

I want Tom to clean the kitchen.

Creole mutfağı oldukça baharatlıdır.

Creole cookery is rather spicy.

Mutfağı daha sonra temizleyeceğim.

I'll clean up the kitchen later.

Hâlâ mutfağı temizlemem gerekiyor.

I still need to clean the kitchen.

Mutfağı hangi renge boyayacaksın?

What color will you paint the kitchen?

Dan mutfağı temizlemedi bile.

Dan didn't even clean the kitchen.

Tom mutfağı henüz temizlemedi.

Tom hasn't cleaned the kitchen yet.

Mutfağı temizleyen sen miydin?

Were you the one who cleaned the kitchen?

Mutfağı temizlemek umurumda değil.

I don't mind cleaning the kitchen.

Sami'nin mutfağı yiyecekle doluydu.

Sami's kitchen was loaded with food.

Annemin mutfağı temizlemesine yardım ettim.

I helped my mother clean the kitchen.

Hayır, Çin mutfağı en iyisidir.

No, the Chinese kitchen is the best.

İtalyan mutfağı dünya çapında popülerdir.

Italian cuisine is popular around the world.

Tom'un mutfağı temizlemesine yardım ettim.

I helped Tom clean the kitchen.

Bu evin mutfağı çok büyük.

The kitchen of this house is very large.

Apartmandaki herkes bir mutfağı paylaşır.

Everyone in the apartment block shares a kitchen.

Bu evin açık mutfağı var.

This house has an open plan kitchen.

Tom Mary'nin mutfağı temizlemesine yardımcı oldu.

Tom helped Mary clean the kitchen.

Onun mutfağı emek tasarrufu yapan cihazlarla donatıldı.

Her kitchen is equipped with labor-saving devices.

Tom Mary'nin mutfağı temizlemesine yardım etmeyi kabul etti.

Tom agreed to help Mary clean the kitchen.

Hindistan'ın bölgesel lezzet açısından zengin bir mutfağı vardır.

India has a cuisine rich in regional flavour.

Mutfağı sarıya boyamak zorunda değilsin.Onu istediğin bir renge boyayabilirsin.

You don't have to paint the kitchen yellow. You can paint it any color you want.

Tom mutfağı temizlemeyi bitirdi ve sonra oturma odasını temizlemeye başladı.

Tom finished cleaning the kitchen and then started cleaning the living room.

Sana köpeği içeri alma dedim. O mutfağı kirletip altüst edecek.

I told you not let the dog in. It will make a mess in the kitchen.

Tom, Mary'nin mutfağı için yeni bir kesme tahtası satın aldı.

Tom bought a new cutting board for Mary's kitchen.

Mutfağı boyamak için bir renk seçmenin bu kadar zor olduğunu asla düşünmemiştim.

I never thought it'd be this hard to choose a color to paint the kitchen.

- Mutfakta karıncalar var. Bir ilaçlamacıyı aramamız gerekiyor.
- Mutfağı karınca basmış. Bir ilaçlamacı çağırmalıyız.

We have ants in the kitchen. We need to call an exterminator.

- Mutfağı neredeyse her gün paspaslarım.
- Mutfağa hemen her gün paspas atarım.
- Mutfağa hemen hemen her gün paspas yaparım.

I mop the kitchen almost every day.