Translation of "Midesi" in English

0.008 sec.

Examples of using "Midesi" in a sentence and their english translations:

Tom'un midesi ağrıyor.

Tom has a stomachache.

Onun midesi gurulduyor.

His stomach growls.

Tom'un midesi guruldadı.

Tom's stomach growled.

Tom'un midesi ekşidi.

Tom has heartburn.

Sami'nin midesi bulanıyordu.

Sami was feeling nauseous.

Tom'un biraz midesi bulandı.

Tom felt a little nauseated.

Onun midesi ağrıyor mu?

Does he have a stomach ache?

Tom'un midesi guruldamaya başladı.

Tom's stomach began to growl.

Sami'nin midesi bulanmaya başladı.

Sami started to feel sick in his stomach.

Bir ordu midesi üzerinde yürür.

An army travels on its stomach.

Tom'un zayıf bir midesi vardır.

Tom has a weak stomach.

Tamam, midesi hassas olanlar için söylüyorum

Alright, so for those of you who might be a little squeamish,

Tom biraz midesi bulanmış gibi görünüyor.

Tom looks a bit queasy.

Midesi dipsiz bir çukur gibi görünüyordu.

His stomach seemed a bottomless pit.

- Belki Tom hasta hissediyordu.
- Belki Tom'un midesi bulanıyordu.

Perhaps Tom was feeling sick.

Tom'un sağlam bir midesi var. İstediği şeyi yiyebiliyor.

Tom has a cast iron stomach. He can eat just about anything.

Tom Mary'ye ne yapılacağını söyleyecek midesi olduğunu düşünmüyordu.

Tom didn't think he had the stomach to tell Mary what needed to be done.

- Midesi dolu olan bir insan kimsenin aç olduğunu düşünmez.
- Tok, açın halinden anlamaz.

A man with a full belly thinks no one is hungry.

- Tom hasta olmadan on dakikadan daha fazla arabada olamaz.
- Tom midesi bulanmadan on dakikadan çok arabada duramaz.

Tom can't be in the car more than ten minutes without getting sick.

- Tom on dakikadan daha fazla arabada olamaz yoksa hasta olur.
- Tom arabada on dakikadan daha fazla duramaz, yoksa midesi bulanır.

Tom can't be in the car more than ten minutes or he gets sick.