Translation of "Koymamı" in English

Bavulunu nereye koymamı istiyorsun?

Where do you want me to put your suitcase?

Bavullarınızı nereye koymamı istersiniz?

Where would you like me to put your suitcases?

Bavulunu nereye koymamı istersin?

Where would you like me to put your suitcase?

Bunu nereye koymamı istersin?

- Where would you like me to put this?
- Where do you want me to put this?

Bunları nereye koymamı istiyorsun?

Where do you want me to put these?

Tom'u yatağa koymamı ister misin?

Do you want me to put Tom to bed?

Bu valizleri nereye koymamı istiyorsun?

Where do you want me to put these suitcases?

Bunu hangi rafa koymamı istiyorsun?

Which shelf do you want me to put this on?

Bu valizi nereye koymamı istiyorsunuz?

Where do you want me to put this suitcase?

O, onu nereye koymamı istiyor?

Where does he want me to put it?

Onlar onu nereye koymamı istiyorlar?

Where do they want me to put it?

Bunu masaya koymamı istiyor musun?

Do you want me to put this on the table?

Bunu hangi rafa koymamı istersin?

Which shelf do you want me to put it on?

Tom, çantasını nereye koymamı istiyor?

Where does Tom want me to put his suitcase?

Bunu tam olarak nereye koymamı istiyorsunuz?

Where exactly do you want me to put this?

Bunu nereye koymamı istediğini bilmek istiyorum.

I want to know where you want me to put this.

Tom'un bavulunu koymamı istediği yeri bilmiyordum.

I didn't know where Tom wanted me to put his suitcase.

Kahvene ne kadar şeker koymamı istersin?

How much sugar do you want me to put in your coffee?

Onu senin için bagaja koymamı ister misin?

Do you want me to put that in the trunk for you?

Senin saçlarına birkaç çiçek koymamı istiyor musun?

Do you want me to put some flowers in your hair?

Cümlelerimin başına her zaman, "henüz" sözcüğünü koymamı söylediler.

They told me to always put the word "yet" at the end of my sentence.

Bana sadece bu kutuyu nereye koymamı istediğini söyle.

Just tell me where you want me to put this box.

"Kahvene biraz krema koymamı ister misin?" "Evet, sadece biraz."

"Would you like me to put some cream in your coffee?" "Yes, just a little bit."

Doktor bana göz damlalarını günde üç kez gözlerime koymamı söyledi.

My doctor told me to put the eyedrops in my eyes three times a day.