Translation of "Kalesi" in English

Sanırım Malbork kalesi harika.

I think Malbork castle is wonderful.

Nagoya kalesi ile ünlüdür.

Nagoya is famous for its castle.

Onun kalesi ahşaptan yapılmıştı.

His castle was made of wood.

Onun kalesi taştan yapılmıştı.

His castle was made of stone.

Onun kalesi metalden yapılmıştı.

His castle was made of metal.

Onun kalesi bambudan yapılmıştı.

His castle was made of bamboo.

Kasaba eski kalesi ile ünlüdür.

The town is famous for its old castle.

Onun kalesi kırık camdan yapılmıştı.

His castle was made of broken glass.

Nagoya, kalesi ile ünlü bir şehir.

Nagoya is a city famous for its castle.

Nagoya kalesi ile ünlü bir şehirdir.

- Nagoya is a city famous for its castle.
- Nagoya is a city that's famous for its castle.

Mary, battaniyeden yapılmış kalesi içinde saklanıyor.

Mary is hiding inside her blanket fort.

Tom'un kumdan kalesi fırtına tarafından tahrip edilmişti.

Tom's sandcastle was destroyed by the storm.

Tom'un kum kalesi gelgit tarafından yok edildi.

Tom's sand castle was destroyed by the tide.

Türkiye'de Van Gölü'nde bir sualtı kalesi bulundu.

An underwater fortress has been discovered under Lake Van in Turkey.

- Kasabamın bir kalesi var.
- Şehrimde bir saray bulunmaktadır.

My town has a castle.

Bu İspanyol kalesi güzel bir kutsal tapınağa dönüştürüldü.

This Spanish fortress was converted into a beautiful holy shrine.

Onlar kuzey Michigan'da bir Amerikan kalesi ele geçirdi.

They captured an American fort in northern Michigan.

Tom ve Mary sahilde bir kum kalesi inşa ettiler.

Tom and Mary built a sand castle on the beach.

Facebook sayesinde, sinsice izlemek artık birkaç özverili hayranın kalesi değildir ama yoğun ev kadını için bile oldukça uygun bir yüksek otomasyonlu görevdir.

Thanks to Facebook, stalking is no longer the bastion of a few devoted enthusiasts, but a highly automated task convenient enough even for the busy housewife.