Translation of "Kabuğu" in English

Elektron kabuğu doludur.

The electron shell is full.

Bir muz kabuğu evreninde yaşıyoruz

We live in a banana peel universe,

Bir salyangozun kabuğu şeklen spiraldir.

A snail's shell is spiral in form.

Bir yumurta kabuğu kolayca kırılır.

The shell of an egg is easily broken.

Bu ağacın kabuğu çok sert.

The bark of this tree is very rough.

Huş ağaçlarının beyaz kabuğu var.

Birch trees have white bark.

O, Chelsea'de deniz kabuğu satıyor.

She sells seashells in Chelsea.

Ağaç kabuğu hemen yandı, oldukça yanıcı.

That birch bark goes straight up, it's so flammable.

Koruyucu kabuğu sayesinde aralarından geçmeyi başarıyor.

Thanks to his protective shell, he makes it through.

Yer kabuğu hareketli bir şekilde yüzebiliyor

the earth crust can swim in motion

Huş ağacının beyaz bir kabuğu var.

The birch has white bark.

Tom bir muz kabuğu üstünde kaydı.

Tom slipped on a banana peel.

Bu pizzanın ince bir kabuğu var.

This pizza has a thin crust.

Tom sahilde bir deniz kabuğu bulmuş.

Tom found a seashell on the beach.

Bu ağaç kabuğu hemen yandı. Çok yanıcı!

That birch bark goes straight up. It's so flammable!

Elimde olan şey fosil bir deniz kabuğu.

What I have in my hand is a fossil seashell.

Onun en dış çevresini ise yer kabuğu çevreliyor

the outer crust is surrounded by the earth crust

Kabuğu delip aynı bir yılan gibi içeri zehir bırakıyor

and then drop venom in there, like a snake,

Tom kötü tarak kabuğu yedikten sonra acil servise götürüldü.

Tom was taken to the emergency room after eating bad scallops.

Bu yer kabuğu o akışkan olan magmanın üzerinde bildiğimiz yüzüyor

this earth crust is floating on that fluid magma as we know it

Burada duralım. Bu yüzen yer kabuğu da çarpışıyor mu yoksa?

Let's stop here. Does this floating earth crust also collide?

Ağaç kabuğu daha iyi bir seçim olurdu. Geri dönmemiz lazım, hadi.

Birch bark might've been a better choice. We need to get back out, come on.

Özellikle balıkçılar bir eklem gibi iki kabuğu bir arada tutan organları

Fishermen are particularly interested in their adductor muscles,