Translation of "Iterek" in English

...bağırsaklarını dışarı iterek...

it pushes out its guts...

Kapıyı iterek açın.

Push the door open.

Kapıyı iterek kapattı.

He pushed the door shut.

Kapıyı iterek açtı.

He pushed the door open.

Tom kapıyı iterek açtı.

- Tom shoved the door open.
- Tom pushed the gate open.

Bisikletimi eve iterek götürdüm.

I pushed my bicycle home.

Tom kapıyı iterek açmaya çalıştı.

Tom tried to push the door open.

Tom kapıyı iterek birazcık araladı.

Tom nudged the door open a crack.

Tom kapıyı dirseğiyle iterek açtı.

Tom pushed the door open with his elbow.

Kapıyı iterek açtı ve içeri yürüdü.

He thrust the door open and marched in.

Tom yatak odası kapısını iterek açtı.

Tom pushed open the bedroom door.

Tom kilidi açık kapıyı iterek açtı.

Tom pushed the unlocked door open.

Tom kapıyı iterek açtı ve odaya girdi.

- Tom pushed open the door and entered the room.
- Tom pushed the door open and stepped into the room.

Bir jet motoru asteroit'in rotasını iterek değiştirecektir. '

a jet engine pushing the asteroid off course."

O, kapıyı iterek açmak için bütün gücüyle uğraştı.

He tried with all his might to push the door open.

Tom titrek bir alışveriş arabası iterek bakkala dalıverdi.

Tom burst into the grocery store, pushing a wobbly cart.

Elleri dolu olduğu için, Tom kapıyı diziyle iterek açtı.

Since his hands were full, Tom pushed open the door with his knee.