Translation of "Gölette" in English

Gölette yüzmek tehlikelidir.

Swimming in the pond is dangerous.

Bu gölette yüzmemelisiniz.

Don't swim in that pond.

O gölette yüzmemelisin.

You shouldn't swim in that pond.

Gölette bir tekne yüzdürüyorlar.

They are rowing a boat on the pond.

Gölette bir turnabalığı var.

There is a pike in the pond.

Çirkin timsah gölette uyuyor.

The ugly crocodile is sleeping in the pond.

Gölette sazan balıkları var.

There are carp in the pond.

Gölette birçok balık var.

There are a lot of fish in the pond.

Bazı çocuklar gölette yüzüyor.

Some children are swimming in the pond.

Gölette çok az su var.

There is little water in the pond.

Gölette birçok canlı balık gördük.

We saw a lot of live fish in the pond.

Dün gölette bir kız boğuldu.

A girl drowned in the pond yesterday.

Bir sincap gölette banyo alıyor.

A squirrel is taking a bath in the pond.

Yazın gölette çıplak yüzmeyi severim.

In the summer I like to swim naked in the pond.

Annem gölette patenle kaymamı istemiyor.

My mother doesn't want me to go skating on the pond.

Tom ve arkadaşları gölette yüzüyorlar.

Tom and his friends are swimming in the pond.

Bir gölette bir çocuğu boğulmaktan kurtardı.

He saved a child from drowning in a pond.

Ben bir çocukken o gölette yüzerdim.

When I was a child, I used to swim in that pond.

Tom ve Mary birlikte gölette yüzdüler.

Tom and Mary swam in the pond together.

Büyük bir akvaryum balığı gölette yüzer.

A large goldfish swims in the pond.

Bu gölette bir sürü kurbağa vardı.

There used to be a lot of frogs in this pond.

Sami'nin cesedi Leyla'nın çiftliğindeki bir gölette bulundu.

Sami's body was found in a pond on Layla's farm.

- Gölette neredeyse hiç su yok.
- Su birikintisinde neredeyse hiç su kalmadı.
- Gölette neredeyse hiç su kalmadı.

There's almost no water left in the pond.

Tom sigara içtiği için artık gölette koşmaya gitmiyor.

Since Tom's been smoking, he doesn't go jogging at the pond anymore.

- Tom çok küçük bir gölette sadece büyük balık.
- Tom kendi çöplüğünün horozu.

Tom is just a large fish in a very small pond.