Translation of "Ekonomisinin" in English

Kimse dünya ekonomisinin Amerikan ekonomisinin etrafında döndüğü gerçeğini reddedemez.

Nobody can deny the fact the world economy revolves around the American economy.

Dünya ekonomisinin büyümesi yavaşlıyor.

The growth of the world economy is slowing down.

Almanya, Avrupa ekonomisinin motorudur.

Germany is the engine of the European economy.

Ülke, ekonomisinin hızlı büyümesiyle tanınmıştır.

The country is famous for the rapid growth of its economy.

Hediye ekonomisinin bir parçası olarak görüyor.

who looks at it as part of the gift economy.

Çin ekonomisinin istikrarı büyük ölçüde abartılmıştır.

The stability of Chinese economy is substantially overestimated.

Dahil olmak üzere pek çok Asya ekonomisinin

including the communist societies of China and Vietnam,

( John Kerry, Hint bürokrasini, Hindistan ekonomisinin büyümesine

(John Kerry’s statement saying India’s bureaucracy could compromise the economical

İtalya kendi gölge ekonomisini hesaba kattığında, ekonomisinin

…when Italy started taking account of its shadow economy, (…) which makes up about

Tütün Kuzey Carolina ekonomisinin önemli bir parçasıdır.

Tobacco is an important part of North Carolina's economy.

De Gaulle'ün açık market ekonomisinin hayranı olmadığını biliyorsunuzdur.

de Gaulle was not a big fan of the free market economy.

Örneğin, ülkenin ekonomisinin bel kemiğini oluştursa da kimse onun

For example, despite the port being the main economic driver in this country, nobody can

Japon ekonomisinin büyüme hızı bu yıl % 0.7'yi geçecek.

The growth rate of the Japanese economy will top 0.7% this year.

Toplamda, 100 civarında Chaebols var ve bunlar Güney Kore ekonomisinin çoğunluğunu

In total, there are around 100 chaebols and they are the biggest asset in the South Korean

Dev bir federal bütçe açığı, yıllardır Amerikan ekonomisinin başına bela oldu.

A huge federal budget deficit has been plaguing the American economy for many years.