Translation of "Diri" in English

0.008 sec.

Examples of using "Diri" in a sentence and their english translations:

Hayvanın diri diri boynuzunu sökmek,

You know, removing horns while the animal’s still alive,

Kocamın yaşlı teyzesi diri diri yandı.

My husband's elderly aunt was burned alive,

- Sami canlı canlı derimi soyacak.
- Sami diri diri derimi yüzecek.

Sami is gonna skin me alive.

Hırsızları kazığa oturtturur.dilencileri, evsizleri ve vebalıları ise ahırlarda diri diri yaktırtır.

Thieves are impaled, beggars, homeless and the plague-infested are burned alive in barns.

Ölü ya da diri, seni hep seveceğim.

Alive or dead, I'll always love you.

"O ölü mü yoksa diri mi?" "O, hayatta."

"Is he alive or dead?" "He's alive."

"O ölü mü yoksa diri mi?" "O ölü."

"Is he alive or dead?" "He's dead."

Onlar onun ölü mü yoksa diri mi olup olmadığını söyleyemedi.

They could not tell whether he was dead or alive.

Tom Mary'nin ölü mü ya da diri mi olduğunu bilmiyor.

Tom doesn't know if Mary is dead or alive.

- Yılan diri mi yoksa ölü mü?
- Yılan sağ mı yoksa ölü mü?
- Yılan yaşıyor mu yoksa öldü mü?

Is the snake alive or dead?