Translation of "Düşürücü" in English

Küçük düşürücü bir bozguna uğradı.

rout at Alcañiz.

- O aşağılayıcı.
- O küçük düşürücü.

That's humiliating.

Size bir ateş düşürücü ilaç yazacağım.

I will prescribe a febrifuge to you.

Ben bir ateş düşürücü almak istiyorum.

I wish to buy an antipyretic.

Kolestrol düşürücü bir ilaç alıyor musun?

Are you taking a cholesterol-lowering medication?

- Küçük düşürücü bir deneyimdi.
- Aşağılayıcı bir deneyimdi.

It was a humbling experience.

Bunun ne kadar küçük düşürücü olduğunu hayal bile edemezsin.

You can't imagine how humiliating this is.

Savaş İngiltere için küçük düşürücü bir yenilgi ile sona erdi.

The war ended with a humiliating defeat for Britain.

İftira niteliğinde, küçük düşürücü, müstehcen, uygunsuz, iffetsiz, pornografik, şiddet, suistimal, hakaret, tehdit ve taciz yorumlarına katlanılmaz.

Slanderous, defamatory, obscene, indecent, lewd, pornographic, violent, abusive, insulting, threatening and harassing comments are not tolerated.