Translation of "Bok" in English

Bok!

- Shit.
- Shit!

Bok kokuyor.

Shit stinks.

Bok kötü kokuyor.

The shit smells bad.

Annen bok yiyor.

Your mum eats shit.

Bu bok ne?

- What the hell is this?
- What is this shit?

Hiçbir bok anlamıyorum.

I don't understand a fucking thing.

Bok gibi kokuyorsun.

You smell like shit.

Ne bok yediğini sanıyorsun?

What the fuck do you think you're doing?

Ne bok yiyorsanız yiyin.

Do whatever the fuck you want.

Iyyy, bu bok gibi kokuyor!

Yuck, that smells like shit!

- Ne bok kafalı!
- Ne pislikmiş!

- What an asshole!
- What a prick!

Sami bir bok yığınından ibaretti.

Sami was just a bunch of crap.

Sami kendini bok gibi hissediyordu.

Sami was feeling like shit.

Bok ye - milyonlarca sinek yanılıyor olamaz.

Eat shit — millions of flies cannot be wrong.

- Ekip yine berbat.
- Takım zaten bok.

The team sucks anyway.

Senin bok inatçılığın insanları hasta ediyor.

Your stubborn crap makes people sick.

Siz bok kafalı inekler ne hakkında konuşuyorsunuz?

What the fuck are you nerds talking about?

O karalayıcı bok herifi tekrar duymak istemiyorum!

I never want to hear that slanderous shit again!

- Her gün aynı bok.
- Her gün aynı terane.

Same shit, different day.

Ne bok yediğine dair Tom'un kendisinin bile fikri yok.

Tom has no idea what the fuck he's doing.

- Kendini bir bok sanıyorsun.
- Yalnızca kendini düşünüyorsun.
- Çalımından geçilmiyor.

You're full of yourself.

- Bu bok çukurundan çıkmam gerekiyor.
- Bu cehennem çukurundan çıkmam gerekiyor.

I need to get out of this hellhole.

Özel kuvvetlerde, onlar sana ayrıca nasıl bok yiyeceğini ve onu yemeyi nasıl seveceğini öğretirler.

In the special forces, they also teach you how to eat shit and how to love eating it.

- Bizden bir bok olmaz.
- Bizden bir halt olmaz.
- Bizden bir nane olmaz.
- Bizden bir cacık olmaz.

We won't amount to anything.