Translation of "Çekingen" in English

O çekingen.

She is unsociable.

Tom çekingen.

Tom is timid.

Çok çekingen olma.

Don't be so reserved.

Tom biraz çekingen.

Tom is kind of standoffish.

Çekingen bir insansın.

You're shy.

Ben çekingen değilim.

- I'm not shy.
- I am not shy.

Tom çekingen görünüyor.

Tom looks bashful.

Sanırım Tom çekingen.

- I think Tom is timid.
- I think that Tom is timid.

Tom oldukça çekingen.

Tom is quite reserved.

Kız çok çekingen.

The girl is too shy.

Genellikle Japonlar çekingen insanlardır.

Generally, Japanese people are shy.

Tom çekingen, değil mi?

Tom is unsociable, isn't he?

Tom son derece çekingen.

Tom is extremely unsociable.

Çekingen bir insan mısın?

Are you shy?

Ben çekingen bir insanım.

I'm shy.

Bu kadar çekingen olma!

- Don't be so shy.
- Don't be shy!

Çekingen bir insan değilim.

I'm not shy.

Oğlan çekingen ve pek konuşmuyor.

The boy is bashful and doesn't talk much.

Bir fare çekingen bir yaratıktır.

A mouse is a timid creature.

Tom çok çekingen, değil mi?

Tom is very unsociable, isn't he?

Ben Tom'u çok çekingen buldum.

I found Tom very reserved.

Tom eskisi kadar çekingen değil.

Tom isn't as timid as he used to be.

- Biraz çekingen birisi.
- Biraz ürkek birisi.

She is a little shy.

İnsanların önünde konuşma hakkında çekingen olmayın.

Don't be shy about speaking in front of people.

Tom onu yapmak için çok çekingen.

Tom is too shy to do that.

Tom kızlarla konuşmak için çok çekingen.

Tom is too shy to talk to girls.

- Ben çok utangaçım.
- Ben çok çekingen birisiyim.

I'm very shy.

Mary utangaç ve çekingen bir genç kadındır.

Mary is a shy and reserved young woman.

Tom utangaç ve çekingen bir genç adamdır.

Tom is a shy and reserved young man.

Bence Tom seninle konuşmak için çok çekingen.

- I think Tom is too shy to talk to you.
- I think that Tom is too shy to talk to you.

Bazı konularda çekingen olmasına rağmen, başkalarında çok cesurdu.

Though timid in some respects, he was very bold in others.

Sanırım Tom Mary ile konuşmak için çok çekingen.

- I think Tom is too shy to talk to Mary.
- I think that Tom is too shy to talk to Mary.

Ben çekingen olabilirim ama bu, insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.

I may be unsociable, but it doesn't mean I don't talk to people.

- O çok ürkek bir kız.
- O çok çekingen bir kız.

- She is a very shy girl.
- She's a very timid girl.

Bayan Pate yüz kişinin önünde bir konuşma yapma hakkında çekingen hissetti.

Miss Pate felt timid about making a speech before a hundred people.

Tom böylesine çekingen bir adam. O oldukça kendine güvensiz gibi görünüyor.

Tom is such a diffident man. He seems to have quite low self-esteem.

- Tom utangaç ve yalnız bir çocuk.
- Tom çekingen ve yalnız bir oğlandır.

Tom is a shy and lonely boy.

- Tom'un bu kadar ürkek olacağını düşünmedim.
- Tom'un bu kadar çekingen olacağını düşünmedim.

I didn't think Tom would be so timid.

Arkadaşlarım, çok çekingen olduğumu söylerler iken; ailem ise hep, çok sıkıcı olduğumu iddia eder.

My friends always say I'm too reserved, but my family always says I'm too boring.

- Tom oldukça çekingen, değil mi?
- Tom oldukça korkak, değil mi?
- Tom oldukça ürkek, değil mi?

- Tom is quite timid, isn't he?
- Tom is rather shy, isn't he?
- Tom is pretty shy, isn't he?
- Tom is quite shy, isn't he?
- Tom is kind of shy, isn't he?