Translation of "Kızım" in Dutch

0.004 sec.

Examples of using "Kızım" in a sentence and their dutch translations:

- Benim bir kızım var.
- Kızım var.
- Bir kızım var.

Ik heb een dochter.

Kızım sarışın.

Mijn dochter is blond.

- Kızım piano istiyor.
- Kızım bir piyano istiyor.

Mijn dochter wil een piano.

İki kızım var.

Ik heb twee dochters.

Kızım haziranda evlenecek.

Mijn dochter gaat in juni trouwen.

Kızım haziranda evleniyor.

Mijn dochter gaat in juni trouwen.

Ben bir kızım.

Ik ben een meisje.

Bu benim kızım.

Dit is mijn dochter.

Kızım müziği seviyor.

Mijn dochter houdt van muziek.

Kızım üç yaşında.

Mijn dochter is drie jaar oud.

Benim bir kızım var.

Ik heb een dochter.

Kızım ip atlamayı sever.

Mijn dochter is gek op touwtjespringen.

Kızım haziran ayında evlenecek.

Mijn dochter gaat in juni trouwen.

Kızım Noel için sabırsızlanıyor.

Mijn dochter kijkt uit naar Kerstmis.

Kızım bir piyano istiyor.

Mijn dochter wil een piano.

Mavi paltolu kız benim kızım.

Het meisje met de blauwe jas is mijn dochter.

O benim öz kızım gibi.

Zij is zoals mijn echte dochter.

Benim genç bir kızım var.

Ik heb een jonge dochter.

Benim bir kupa kızım var.

Ik heb een hartenvrouw.

Kızım ne kadar yiyor olmalı?

- Hoeveel moet mijn dochter eten?
- Hoeveel zou mijn dochter moeten eten?

- Bu benim kızımdır.
- Bu benim kızım.

Dat is mijn dochter.

İki kızım ve iki oğlum var.

Ik heb twee dochters en twee zonen.

Kızım sana diyorum, gelinim sen anla.

Ik zeg het tegen u, maar ik bedoel uw buurman.

- Üç kız evladım var.
- Üç kızım var.
- Üç tane kızım var.
- Benim üç kızım var.
- Benim üç tane kızım var.
- Benim üç tane kız evladım var.
- Üç tane kız evladım var.

Ik heb drie dochters.

Kızım için yeni bir fotoğraf makinesi alacağım.

Ik ga een camera voor mijn dochter kopen.

Bir kızım olmasını istiyorum ve ona Yagmur adını vereceğim.

Ik wil een meisje hebben en ik zal haar Yagmur noemen.

Yetişkin bir kızım var, kendisi mutlu, zeki ve harika biri.

ik heb een volwassen, briljante, gelukkige, prachtige dochter.

Bir oğlum ve bir kızım var. Biri New York'ta, diğeri Londra'da.

Ik heb een zoon en een dochter. De ene is in New York, en de andere in Londen.