Translation of "Altı" in Dutch

0.015 sec.

Examples of using "Altı" in a sentence and their dutch translations:

Neredeyse altı.

- Het is bijna zes uur.
- Het loopt tegen zessen.

Saat altı.

Het is zes uur.

Köprünün altı karanlıktı.

Het was donker onder de brug.

Saat zaten altı.

Het is al zes uur.

Saat neredeyse altı.

- Het is bijna zes uur.
- Het loopt tegen zessen.

Altı çizili cümleleri çeviriniz.

Vertaal de onderstreepte zinnen.

Kutuda altı elma var.

Er zitten zes appels in de doos.

Altı aydır Çin'de yaşamaktayım.

Ik heb zes maanden in China gewoond.

Altı ay Çin'de yaşadım.

Ik heb zes maanden in China gewoond.

Altı pencerenin hepsini kapattım.

Ik heb alle zes de vensters gesloten.

Ben on altı yaşındayım.

Ik ben zestien jaar oud.

Sıfırın altında altı derece.

Het is zes graden onder nul.

Eylülde on altı olacağım.

In september word ik zestien.

Mary otuz altı yaşındadır.

Maria is zesendertig jaar oud.

- Beş altı gün kalacak.
- Beş ilâ altı gün arası kalır.

Hij blijft vijf à zes dagen.

Altı yıl öncesinde Kore’den Arjantin’e

We waren zes jaar daarvoor van Korea naar Argentinië verhuisd.

Altı yaşına kadar Osaka'da yaşadım.

Ik woonde tot mijn zesde in Osaka.

Altı çizili kısmı tercüme et.

Vertaal het onderstreepte deel.

Hanry'nin sadece altı doları var.

Henry heeft niet meer dan zes dollar.

Benden altı yaş daha büyüktür.

Ze is zes jaar ouder dan ik.

Birçok gitarın altı teli var.

De meeste gitaren hebben zes snaren.

O, neredeyse altı fit boyundadır.

Hij is bijna zes voet groot.

Partide sadece altı kişi vardı.

Er waren maar zes mensen op het feest.

"Kaç yaşındasın?" "On altı yaşındayım."

- "Hoe oud ben je?" "Ik ben 16 jaar."
- "Hoe oud ben je?" "Ik ben zestien."

Dört kere altı kaç yapar?

Hoeveel is vier maal zes?

Tanrı dünyayı altı günde yarattı.

- God schiep deze wereld in zes dagen.
- God schiep de wereld in zes dagen.

Altı yıl sonra yeniden seçildi.

Hij werd zes jaar later herkozen.

Bir altıgenin altı yanı var.

Een zeshoek heeft zes zijden.

O dahil altı kişi var.

Er zijn zes mensen, inclusief hem.

Bu evin altı odası var.

Dit huis heeft zes kamers.

Telefon görüşmesi altı saat sürdü.

Het telefoongesprek duurde zes uur.

Altı buçuğa kadar evde ol.

Wees voor half zeven thuis.

Üç kere altı on sekizdir.

- Zes keer drie is achttien.
- Zes maal drie is achttien.
- Zes maal drie is gelijk aan achttien.

Altı milde kaç kilometre vardır?

Hoeveel kilometers zitten er in zes mijl?

Almanya on altı eyaletten oluşur.

Duitsland bestaat uit 16 deelstaten.

Tom altı dil konuşabileceğini söylüyor.

Tom zegt dat hij zes talen spreekt.

Evans ailesinde altı çocuk vardı.

Er waren zes kinderen in het gezin Evans.

Altı ay önce sigarayı bıraktım.

Ik ben zes maanden geleden gestopt met roken.

Onlar altı ay önce evlendi.

Ze zijn zes maanden geleden getrouwd.

Altı kere bana araba çarptı.

Ik ben zes keer door een auto aangereden.

Bizim altı tane yumurtamız var.

We hebben zes eieren.

Allah dünyayı altı günde yarattı.

God schiep deze wereld in zes dagen.

Sami şimdi on altı yaşında.

Sami is nu zestien jaar oud.

- Tom altı ay içerisinde yatırımını üçe katladı.
- Tom altı ayda yatırımını üçe katladı.

- Tom verdriedubbelde zijn investering in zes maanden.
- Tom heeft zijn investering verdriedubbeld in zes maanden.

Onaylanan ilk vakalardan altı ay sonra

Dus toen zes maanden na de bevestiging van de eerste gevallen

Ölümüne altı ay kala, hiç yoktan,

En ongeveer zes maanden voor ze stierf,

Altı yeni doğmuş yavru. Birkaç saatlikler.

Zes kleintjes... ...slechts 'n paar uur oud.

Yemek tarifi altı kişiye hizmet vermektedir.

Het recept is genoeg voor zes mensen.

Altı-otuz için bir rezervasyonumuz var.

We hebben een reservering om half zeven.

Sağ ol, altı dosyanın tamamını indirdim.

Bedankt, ik heb alle zes bestanden gedownload.

O, benden altı yaş daha büyüktür.

Ze is zes jaar ouder dan ik.

Altı ay önce sigara içmeyi bıraktım.

Ik ben zes maanden geleden gestopt met roken.

Kaç yaşındasın? Ben yirmi altı yaşındayım.

Hoe oud ben je? Ik ben zesentwintig.

İngilizce çalışmaya başlayalı altı yıl oldu.

Het is zes jaar geleden dat ik begonnen ben Engels te studeren.

Üç kere altı on sekize eşittir.

- Zes keer drie is achttien.
- Zes maal drie is achttien.
- Zes maal drie is gelijk aan achttien.

Benimkinden daha uzak altı evde yaşar.

Hij woont zes huizen van me vandaan.

Sami altı ay önce İslam'a geçti.

Sami bekeerde zich zes maanden geleden tot de islam.

Rüzgâr sayesinde, enkazın altı kilometre batısına savrulduk.

Door de wind zijn we zo'n 6 km ten westen van het wrak uitgekomen.

Bu gazete altı yıl sonra ortadan kayboldu.

Dat tijdschrift verdween na zes jaar.

Annenin altı dil konuşması ne kadar şaşırtıcı.

Ongelooflijk dat je moeder zes talen spreekt.

O bir köpeğe ve altı kediye sahiptir.

Ze heeft een hond en zes katten.

İncil'e göre Allah dünyayı altı günde yarattı.

Volgens de Bijbel schiep God de wereld in zes dagen.

Onun bir köpeği ve altı kedisi var.

- Hij heeft een hond en zes katten.
- Hij heeft één hond en zes katten.

Ben altı yaşındayken bisikletin nasıl sürüleceğini öğrendim..

Ik heb leren fietsen toen ik zes was.

İncil'e göre Tanrı dünyayı altı günde yarattı.

Volgens de Bijbel schiep God de wereld in zes dagen.

Facebook benim altı hesabımdan birini askıya aldı.

Facebook heeft een van mijn zes accounts geblokkeerd.

Senin annen altı dil konuşuyor - Bu çılgınlık.

Jouw moeder spreekt zes talen -- dat is waanzinnig.

Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.

Ze zijn zes maanden bezig geweest om het huis te bouwen.

O, ülkeyi altı ay içinde terk ediyor.

Binnen zes maanden verlaat ze het land.

Sami diğer altı kızı öldürdüğünü itiraf etti.

Sami bekende zes andere meisjes vermoord te hebben.

Sahra altı Afrika'da yüz milyonlarca insan var ve

In subsaharaans Afrika leven honderden miljoenen mensen

Ama bugün sahra altı Afrika mısır ürünlerine bakarsanız,

maar als we kijken naar de opbrengst van maïs ten zuiden van de Sahara,

Altı Facebook hesabımdan biri, Facebook tarafından askıya alındı.

Een van mijn zes Facebook accounts is geblokkeerd.

Altı kilometre yürüdükten sonra, o yorgun kendini hissetti.

Nadat we zes kilometer gewandeld hadden, was hij uitgeput.

İngilizce eğitimi almaya başladığımdan beri altı yıl oldu.

Het is zes jaar geleden dat ik begonnen ben Engels te studeren.

Altı yüz avroluk daire mi? Ben bunu ödeyemem!

Een appartement van zeshonderd euro? Dat kan ik niet opbrengen!

Çoğu zaman yer altı suları terk edilmiş madenlerde toplanabilir

Water verzamelt zich vaak in verlaten mijnen...

Galiba altı tanesini Viking ve Viking öncesi dönemde bulmuşlar.

Ik denk dat ze er nu zes hebben gevonden, allemaal in het Viking- en pre-Viking-tijdperk.

Çoğu fizikçi karanlık maddenin atom altı parçacıklara çok benzeyen

De meeste natuurkundigen denken dat donkere materie een deeltje is

Milyonlarca yıldır çalışan dev bir su altı beyni gibi.

Het is net een gigantisch onderwaterbrein dat miljoenen jaren werkt.

Bu, otuz yıl içinde en kuru altı ay oldu.

- Dat waren de droogste zes maanden in dertig jaar.
- Dit waren de droogste zes maanden in dertig jaar.

Yalnızca altı kilometre batıda ama bu bizim için kolay olmayacak.

Ze is maar zes km naar het Westen... ...maar dit is geen simpele wandeling.

Çitadan yedi kat ağır ve görüşü bizimkinden altı kat hassas.

Met zeven keer het gewicht van een jachtluipaard... ...en een zes keer gevoeliger zicht dan het onze...

Yumuşak tabanları sayesinde altı tonluk bir erkek bile fark edilmeyebilir.

Zelfs een mannetje van zes ton kan zich zachtjes onopgemerkt verplaatsen.

1808'de, Suchet'in bölümü önümüzdeki altı yılını geçireceği İspanya'ya gönderildi.

In 1808 werd Suchets divisie naar Spanje gestuurd, waar hij de volgende zes jaar zou doorbrengen.

O, Los Angeles'ta iken, en az altı farklı işi vardı.

Toen zij in Los Angeles was, had ze minstens zes verschillende baantjes.

Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.

Een, twee, drie, vier, vijf, zes, zeven, acht, negen, tien.