Translation of "Giden" in Chinese

0.004 sec.

Examples of using "Giden" in a sentence and their chinese translations:

Hoşuma giden bu.

我就喜欢它。

Londra'ya giden trene bindim.

我登上去伦敦的火车。

Tom şehre giden otobüste.

湯姆搭公車去市區。

Hoşunuza giden bir şeye buyurun.

喜歡什麼就隨便吃吧。

Sana istasyona giden yolu göstereceğim.

我會告訴你去車站的路。

Bu, Oxford'a giden otobüs mü?

这是去牛津大学的车吗?

Köye giden dar bir yol var.

到村莊有條窄路。

Los Angeles'a giden bir uçağa bindi.

他登上了前往洛杉矶的飞机。

Burada Havai'ye giden biri var mı?

这儿有人去过夏威夷吗?

Bana istasyona giden yolu söyler misiniz?

能否告诉我去车站的路怎么走?

Park Ridge'ye giden otobüs bu mudur?

這是去帕克里奇的巴士?

O, Harajuku'ya giden bir otobüse bindi.

她搭上了去原宿的巴士。

Bana otobüs durağına giden yolu gösterir misiniz?

請問公車站該怎麼去?

XYZ mağazasına giden yolu bana söyleyin lütfen.

请告诉我去XYZ的路。

Onun evine giden yolu bana söyler misin?

請問他家在哪裡。

Tom'un hoşuma giden taraflarından biri de bu.

这是我喜欢汤姆的一个方面。

Tom gelen ilk ve giden son kişiydi.

湯姆最先來,最後走。

Kiliseye giden insanlar görünüşe göre Tanrı varlığına inanıyorlar.

去教会的人,是相信神的存在的人。

- İyi niyetle söylenen yalan mübahtır.
- Hedefe giden her yol mübahtır.

為了正當目的可以不擇手段。

- Ölen geri gelmez.
- Giden geri gelmez.
- Olan olmuş.
- İş işten geçmiş.

覆水難收。

Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm ama bana istasyona giden yolu söyleyebilir misiniz?

不好意思,我想請問去車站怎麼走?

Tren o kadar kalabalıktı ki Osaka'ya giden bütün yol boyunca ayakta durmak zorunda bırakıldık.

火車很擠迫,一直駛到了大阪我們都要站著。

- Acele işe şeytan karışır.
- Acele ile menzil alınmaz.
- Acele giden ecele gider.
- Acele yürüyen yolda kalır.

欲速則不達。

- En sevdiğim mağaza ucuzluk pazarıdır.
- En sevdiğim mağazalar bin bir çeşitçilerdir.
- En hoşuma giden mağazalar 1001 çeşit AVM'lerdir.

“两元店”是我最喜欢的商店。

Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.

每年,這個機構組織很多會議的志工挨家挨戶地賣菲仕蘭書。

- O, hastaneye giden bir taksiye bindi.
- O, hastaneye gitmek için bir taksiye bindi.
- O, hastaneye gitmek için bir taksi tuttu.

- 她搭計程車去醫院了。
- 她搭計程車去醫院。