Translation of "Biriyle" in Chinese

Jane biriyle konuşuyor.

珍正在和某人交談。

O, Kanadalı biriyle evlendi.

他和一个加拿大人结了婚。

Burada biriyle buluşacak mısın?

你在这里是要见谁吧？

O, biriyle konuşmak istemiyordu.

她不想跟任何人說話。

Sadece biriyle konuşmak istiyorum.

我只是想找个人说说话。

Çikolata sevmeyen biriyle hiç tanışmadım.

我从来没有认识过一个不喜欢巧克力的人。

Sanırım beni başka biriyle karıştırdınız.

我想你將我認成別人了。

Japonya'da biriyle karşılaşıldığı zaman eğilmek kibarlıktır.

在日本，遇到人鞠躬是有礼貌的表现。

Dün dünyadaki en popüler oyunculardan biriyle tanıştım.

昨天我遇见了世界上最著名的演员之一。

"Biriyle" ve "birine" konuşmak arasında önemli bir fark vardır.

"和某人交談" 和"對誰說話" 之間有很重要的不同之處。

Tom'un Mary'nin başka biriyle görüştüğüne dair bir önsezisi vardı.

汤姆预感到玛丽在见别人。

Sadece "evet" ve "hayır" diyen biriyle bir konuşmayı sürdürmek zor.

- 和一个只说"是"与"否"的人维持一段对话是很难的。
- 跟一个只说“是”和“不是”的人很难继续谈话。

Onlar çok iyi tanımadıkları biriyle aynı fikirde olmamayı kabalık olarak düşünüyorlar.

他们认为，去反驳一个不认识的人有些不礼貌。

Sadece "evet" ve "hayır" diyen biriyle konuşmaya devam etmek çok zor.

跟一个只说“是”和“不是”的人很难继续谈话。