Translation of "Şehir" in Chinese

Şehir, benim altı yıl önce bıraktığım şehir değil.

城市已经不是我六年前离开时的城市。

Bizi şehir merkezine götür.

載我們到市區。

Tokyo büyük bir şehir.

东京是一个很大的城市。

Bu sana bahsettiğim şehir.

这就是我跟你说的那个镇。

Boston harika bir şehir.

波士顿是一座非常好的城市。

Biz şehir merkezine gidiyoruz.

我们正在去市里。

Bu tarihi bir şehir.

這是一座古城。

En sevdiğin şehir hangisidir?

你最喜欢的城市是什么？

Şehir merkezinde trafik sıkışıklığı var.

市中心的交通都堵塞了。

Şehir yangın tarafından tahrip edildi.

這個城市毀於火災。

Otobüs seni şehir merkezine götürecek.

巴士会把你们带到市中心。

Şehir hayatının elverişli yönlerini vurguladı.

他强调都市生活的便利方面。

O, şehir merkezinde yaşamaktan hoşlanmaz.

她不喜歡住在城市裡。

Burası çok güzel bir şehir!

这个城市真的很美！

Floransa, İtalya'daki en güzel şehir.

佛罗伦萨是意大利最美丽的城市。

Ben bir şehir haritası istiyorum.

我想要一张城市地图。

Şehir açlıktan ölen askerlerle doluydu.

城市裡充滿了飢餓的士兵。

New York büyük bir şehir.

纽约是一个很大的城市。

Venedik'in güzel bir şehir olduğunu söylüyorlar.

他們說威尼斯是個漂亮的城市。

Pizza yemek için şehir merkezine gidiyoruz.

我們要去市中心吃比薩。

Şehir merkezi için otobüs durağı nerede?

到市區的公車站牌在哪裡？

Şehir merkezinde çok sayıda otel var.

市中心有很多旅馆。

Şehir merkezinde birçok yüksek binalar vardır.

城市中心有很多高高的建筑。

Chongqing dolambaçlı sokaklarıyla tepelik bir şehir.

重庆是一座丘陵的城市，道路弯弯曲曲的。

Nara, sakin ve güzel bir şehir.

奈良是一个宁静而美丽的城市。

Şehir bir dağın eteğinde yer almaktadır.

這座城市位於山腳下。

O büyük bir şehir hastanesinde çalışıyor.

他在一間很大的市立醫院工作。

Pazar günü sık sık şehir merkezine giderim.

我常常星期日去市中心。

Satın aldığım ev şehir merkezinden oldukça uzakta.

我買的房子離市中心比較遠。

Kır yaşamı,şehir yaşamıyla karşılaştırıldığında çok huzurludur.

和都市生活相比，鄉村生活和諧多了。

Bu şehir, deniz seviyesinden 1.600 metre yukarıdadır.

这座城市海拔1600米。

Bu şehir sen olmadan soğuk ve yalnız.

- 没有你这个城市孤单又冷清。
- 没有你，这座城市寒冷又孤寂。

Örneğin, şehir merkezine gitmek istersem hangi otobüse binmeliyim?

比如说，我要到市中心，有什么车子可以坐吗？

- Nara, çok eski bir şehirdir.
- Nara çok eski bir şehir.

奈良是个非常古老的城市。

- Köy hayatı şehir hayatından daha sağlıklıdır.
- Kırsal yaşam kent yaşamından daha sağlıklıdır.

鄉村生活比都市生活健康。

- Babam şehir dışında yaşıyor.
- Babam köyde yaşıyor.
- Babam kırsalda yaşıyor.
- Babam taşrada yaşıyor.

我父親住在鄉下。

Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir.

在這二百年來，有很多人從農村搬到了市區居住。