Translation of "Emin" in Arabic

0.008 sec.

Examples of using "Emin" in a sentence and their arabic translations:

emin misin?

هل انت متاكد؟

Emin misin?

- هل أنت متأكد؟
- أأنت متأكد من ذلك؟

Yapacağımdan emin değilim.

غير متأكدة من ذلك.

Kendinizden emin misiniz?

للإصغاء إلى النساء المتواجدات في حياتكم؟

Doğruluğundan emin miyiz?

هل نحن على يقين من صحة ذلك؟

Lütfen emin olun.

تأكّد لو سمحت.

Azalttığımızdan emin olmalıyız.

أننا نقلل من التأثيرات السلبية للأنماط العنصرية.

Gösterdiğinden gerçekten emin oluyoruz.

تظهر هذا التباين.

Deneyerek, ölçerek, emin olarak.

‫أن نختبره ونوزنه ونلتزم به.‬

İyi hissettiğinden emin misin?

أمتأكد من أنك على ما يرام؟

Neye baktığıma emin değilim.

لست متأكدا على ماذا أنظر.

Emin olmamız gereken şey

يجب علينا جميعًا التأكد أنه لا يوجد طفل،

Ne olduğundan emin değildim.

لم أكن واثقا مما يجري.

Buna emin olmak da zor.

لو أنه لم يتلقى كل ذلك الضرب على رأسه

100 diyeceğim, ama emin değilim.

سأفترض أنه كان 100؛ لست متأكدا فعلا الآن.

Kadınların da olduğundan emin oldum.

في عدد من الشركات التي عملت فيها،

"Doğru kararı verdiğine emin misin?

هل أنت متأكدة من أنك قد اتخذتِ القرار الصائب؟

Bunun nasıl yanacağından emin değilim.

‫لا أعرف كيف سيشتعل تحديداً.‬

şoförün ırkçı olduğundan emin oluyordum.

كنت متأكدة من أن السائق عنصريًا.

Emin olmadıklarından gri alanda değiller,

هم في المنطقة الرمادية ليس لكونهم غير متأكدين،

Elimizden geleni yapacağımızdan emin olabilirsin.

كن مطمئنا و اعلم أننا سنقوم بكل ما بوسعنا.

Bir şey unutmadığından emin misin?

- هل أنت متأكد أنك لم تنسَ شيئاً؟
- أمتأكد أنك لم تنسَ شيئاً ما؟

Seninle gelip gelemeyeceğimden emin değilim.

أنا لست متأكّداً أنّني سأكون قادراً على القدوم معك

''Burada kıyma olmadığına emin misiniz?''

"هل أنت متأكد أنه لا يوجد لحم مفروم هنا؟"

Buraya geleceğinden emin olmam gerekiyordu.

أردتُ أن أتأكد أنك ستأتي إلى هنا.

Bunun nasıl olduğundan emin değilim.

لست متأكدا كيف حدث ذلك.

Oraya gitmek istediğinden emin misin?

هل أنت واثق أنك تريد الذهاب إلى هناك؟

Tom'un neden bahsettiğinden emin değilim.

لست متأكدا حيال ما كان يتحدث توم عنه.

"Kendinden nasıl bu kadar emin olabiliyor?

" كيف يمكنها أن تكون متأكدة تمامًا من نفسها؟

Dozun aslında doğru olduğundan neredeyse emin -

تحاول عندها إقناع نفسها بأن الوصفة مناسبة،

Ve birbirleriyle konuşmaktan çekinmediklerine emin olmadıkça

ولم تكن تعمل على خلق بيئةٍ لا يخشون فيها الحديث إلى بعضهم البعض

Emin olduğum kadarıyla şarkı söylemediğimizin farkındasınızdır.

لذا أنا متأكد انكم اصبحتم تعرفون أننا لا نقوم بالغناء.

Hala gövdeye bağlı olduğumdan emin değilim.

ولم أكن متأكدة أنني لازلت مرتبطة في الجذع.

Ayrılmadan önce ateşi söndürdüğünden emin ol.

تحققوا من إطفاء النار قبل المغادرة.

Tom hazır olup olmadığından emin değil.

توم غير متأكد من أنه جاهز أم لا.

Bunu nasıl yapacağını bildiğinden emin misin?

- أمتأكد من معرفتك بكيفية فعل هذا؟
- أمتأك من أنك تعرف كيف تفعل هذا؟

Seni bu kadar emin yapan nedir?

ما الذي يجعلك واثق هكذا؟

Bunun doğru olup olmadığından emin değilim.

أنا لست متأكداً إن كان هذا صحيحاً.

Ve şundan emin olmak çok zor ki,

وأعتقد أنه يصعب الجزم

Cinsel organına dokun emin ol sesini çıkartmayacaklar

المس أعضائك التناسلية ، تأكد من أنها لن تجعل صوتك

Gitmeden önce kapının kilitli olduğundan emin ol.

- تأكد جيدا من اغلاق الباب قبل ان تغادر.
- تأكد ان تغلق الباب قبل ان تخرج.

Bir şeyler yazmadan önce gerçeklerden emin olmalısın.

قبل أن تكتب شيئًا، ينبغي أن تتأكد من الحقائق.

O filmi izlemek istediğimden emin değilim bile.

أنا حتى لستُ متأكداً ما إذا كُنتُ أريد أن أرى هذا الفيلم.

Emin misiniz? Bundan daha sonra pişman olmayacaksınız.

- هل أنت متأكّد؟ لن تندمَ على ذلك لاحقاً.
- هل أنتِ متأكّدة؟ لن تندمَين على ذلك لاحقاً.

Gizli bölmesi ya da parçası olmadığından emin olun,

تأكد من عدم وجود أجزاء سرية أو أشياء مخبئة،

Ama ona ulaşabileceğinden emin olmadığın için geri duruyorsun.

و لكنك لست متأكدا أنك تستطيع أن تبلغ غايتك لذا أنت تتراجع عن هدفك.

Dünyanın benim lehime eğildiğine gerçekten inandığımdan emin değilim.

لست متأكدة بأني سأؤمن بأن العالم في صفي.

Ayrıca bu ateşin gece boyunca yandığından emin olmalıyım.

‫وسأحرص أيضاً على أن تظل النار‬ ‫مشتعلة طوال الليل.‬

Klitoris ile ne yapacaklarından çok da emin değillerdi.

لم يكونوا يعرفون بالتحديد وظيفة البظر.

Işitmenize zarar verecek bir şey yaptığınızdan emin olabilirsiniz,

تستطيعون التأكد أنكم قد أحدثتم بعض الضرر لحاسة السمع لديكم،

emin bir şekil de konuşmak ta yarala dı

كما أصيب في الكلام بطريقة مؤكدة

Umarım bu diğerlerini de çok emin olmasalar dahi

وآمل أن يلهم العديد من الآخرين للقيام أيضا مثل هذا العمل

Tüm ışıkların kapatıldığından emin ol dışarıya çıkmadan önce.

تأكد من إطفاء كل الأضواء قبل الخروج.

Bunun benim anahtarım olup olmadığından emin bile değilim.

أنا حتىَ لستُ متأكداً إن كان هذا مفتاحي.

Bu yolun veya hayatın beni nereye götüreceğinden emin değildim.

لم أكن متاكدًا إلى أين يمضي بي هذا الطريق أو إلي أين تمضي بي حياتي.

Bu olay zaferden emin olan Romalılara tamamen sürpriz oldu.

أخذ هذا الرومان على حين غرة

Ayrıca verdikleri cevaplardan ne kadar emin olduklarını da sorduk.

كما طلبنا منهم تقييم مدى ثقتهم بالإجابات.

Içinde bir yem olduğundan tam olarak emin olmak ister.

أن هناك وجبة بداخلها قبل أن تنغلق مصيدة الذباب.

Sorun Tom'un ne kadar paraya ihtiyacı olacağından emin olmamamızdır.

المشكلة اننا لسنا متأكدين كم من المال يحتاج توم

Bunu mu yoksa şunu mu sevip sevmediğimden emin değilim.

لست متأكدًا مما إذا كنت أفضل هذا أم ذاك.

Ancak bir kadının en tepede yer aldığından asla emin olmadım.

إلا أني لم أتأكد من وجود امرأة في المركز الأول.

Yukarıda neye bağlı olduğundan emin değilim. Beni taşımama ihtimali var.

‫لست واثقاً بأي شيء هي مثبتة بالأعلى.‬ ‫هناك احتمال بألا تصمد.‬

Buranın 15 metreden fazla olup olmadığından emin değilim. Ne düşünüyorsunuz?

‫لست واثقاً إن كان ارتفاعه‬ ‫يتجاوز 15 متراً أم لا.‬ ‫ما رأيك؟‬

Kendinizi adayacak ve kendinizden emin bir şekilde sürekli ileri gideceksiniz.

‫الالتزام التام، ‬ ‫وواصل دائماً التقدم الإيجابي‬ ‫إلى الأمام.‬

. Waterloo harekatı sırasında emirlerin yoldan çıkması ve komutanların rollerinden emin

نتجت أخطاء فادحة أثناء حملة واترلو ، مع ضلال الأوامر ، والقادة

Bisikletini çalanın Tom olduğundan o kadar emin olmanı sağlayan ne?

ما الذي يجعلك متيقّنًا بأنّ توم هو الذي سرق درّاجتك؟

Evet, su yeterince derin görünüyor, ama asla yüzde 100 emin olamazsınız.

‫نعم، هذه المياه تبدو عميقة بما يكفي،‬ ‫ولكن لا يمكنك أن تثق 100 بالمئة.‬

Bu bölgede sizi mahvedebilecek bir şey olmadığından emin olmalısınız. Şuna bakın.

‫عليك أن تتيقن من خلو المكان ‬ ‫من أي شيء قد يسبب لك المتاعب.‬ ‫انظر إلى هذا.‬

Bu, kadınların da erkekler kadar orgazm olduğundan emin olmakla alakalı değil.

ولا يتعلّق أيضاً بحصول المرأة على عدد نشوات جنسيّة كالرجل.

Ne kadar dayanıklı olduğundan yüzde 100 emin değilim. Ne süredir orada olduğundan da.

‫لست واثقاُ بنسبة 100 بالمئة من متانة الحبل.‬ ‫وكم مضى على وجوده هنا.‬

İkincisi de, sürekli ilerlemeye devam etmek. Canınız istemese bile emin bir şekilde ileriye gitmelisiniz.

‫ثانياً، تابع السير دوماً إلى الأمام.‬ ‫التقدم الإيجابي إلى الأمام، ‬ ‫حتى عندما لا ترغب في ذلك.‬

Bir sürü yılan yıldızı istilaya geliyor. Ne yapacağından, nasıl başa çıkacağından emin değil gibi.

‫إنما مجرّد عدد كبير منهم يهيمن عليها‬ ‫ويبدو أنها غير واثقة مما عليها فعله‬ ‫أو كيف تتعامل معهن.‬

Ne söylediğimi sandığını anladığını düşündüğünü biliyorum fakat duyduğunun benim demek istediğimin olmadığını anladığından emin değilim.

أعلم أنك تظن أنك فهمتَ ما ظننتَ أنني قلتُه، لكنني لستُ واثقًا أنك وعيتَ أن ما سمعتَه ليس ما قلتُه.

Tatoeba ilkeleri altında, üyelerin sadece kendi anadillerinde cümleler eklemeleri ve/veya anlayabilecekleri bir dilden anadillerine tercüme yapmaları önerilir. Bunun sebebi de kişinin, anadilinde doğal olan cümle kurmasının çok daha kolay olmasıdır. Anadilimiz dışında bir dilde yazdığımızda ise kulağa tuhaf gelen cümleler oluşturmamız çok kolaydır. Lütfen cümleyi sadece ne anlama geldiğini bildiğinizden eminken tercüme ettiğinizden emin olunuz.

في إطار المبادئ التوجيهية لتاتويبا، يوصى الأعضاء اضافة الجمل الى لغتهم الأم فقط و/أو ترجمتها الى لغة يفهمونها كلغتهم الأم. والسبب في ذلك هو أنه من السهل كثيراً تكوين الجمل المتناغمة حسياً مع لغتنا الأم. فعندما نكتب بلغة أخرى غير لغتنا الأم، يكون من السهل جداً تكوين الجمل التي تبدو غريبة. يرجى الحرص على ترجمة الجملة فقط في حال كنت متأكداً من أنك تعرف ماذا تعني.