Translation of "Balığı" in Arabic

0.013 sec.

Examples of using "Balığı" in a sentence and their arabic translations:

Balina köpek balığı.

‫قرش الحوت.‬

Mezgit balığı stoğunun büyüklüğünü

كان يعمل بجد في بحر (بيرنغ)

Balığı ete tercih ederim.

أفضل السمك على اللحم.

Tıpkı bu fener balığı gibi.

بحجم سمكة الفنار هذه.

Sonra köpek balığı onu yakaladı.

‫في اللحظة التالية، أمسكت سمكة القرش بها.‬

Köpek balığı onu üstünden atmaya çalışıyordu.

‫تحاول سمكة القرش التخلص منها وتسبح بعيدًا.‬

Japon milleti ton balığı yemeyi sever.

يحبّ اليابانيّون أكل التونا.

"Kumul köpek balığı" olarak adlandırıldığı da olmuştur.

‫أحيانًا يُدعى "قرش الرمال".‬

Devasa bir köpek balığı aniden yanına yaklaştı.

‫لم يفارق مخيلتي،‬ ‫إذ سمكة قرش ضخمة تقترب منها فجأةً.‬

Ertesi gün, büyük bir köpek balığı geldi.

‫في اليوم التالي...‬ ‫جاءت سمكة قرش كبيرة.‬

Bizim gelecekte ton balığı yememizin mümkün olmaması mümkündür.

يمكننا أن لن نقدر أن نأكل تونا في المستقبل.

- Yunus bir memeli türüdür.
- Yunus balığı bir tür memelidir.

الدلفين نوع من الثدييات.

Ancak bu balığı eğer balık çubukları veya surimi yedinizse tatmışsınızdır.

لكنكم على الأرجح قد تذوقتموها إن كنتم تفضلون عصي الأسماك أو ال(سوريمي).

Bütün koku yosunda olduğu için köpek balığı yosunu ısırıp koparmaya başladı.

‫الرائحة كلها تفوح من عشب البحر،‬ ‫لذا فإن سمكة القرش تعض‬ ‫وتنهش الآن في عشب البحر.‬

Sen hiç üç metreden daha uzun bir köpek balığı gördün mü?

هل سبق لك أن رأيت سمكة قرش يزيد طولها عن ثلاثة أمتار؟

Ateş böceği mürekkep balığı, fotofor adı verilen özel hücreleriyle kendi ışığını üretir.

‫تنتج يراعات الحبار ضوءها الخاص‬ ‫ باستخدام خلايا خاصة تدعى "حاملات الضوء".‬

Bu dişi ateş böceği mürekkep balığı abisten yüzlerce metre yukarıya doğru göç ediyor.

‫يراعة الحبار هذه‬ ‫تهاجر لمئات الأمتار من الهاوية.‬

Sonra bir baktım ki köpek balığı kollarından birini ısırmış, korkunç bir ölüm dönüşü yapıyor.

‫وفي الدقيقة التالية،‬ ‫ضيّقت سمكة القرش الخناق على أحد أذرعها،‬ ‫وهي تنفّذ لفّة الموت المرعبة هذه.‬

Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.

‫لكن تكمن المشكلة بالطبع‬ ‫في أنه سيتوجب عليها العودة.‬ ‫على الجانب الآخر،‬ ‫تتبع سمكة القرش رائحتها مجددًا.‬