Translation of "​​ve" in Arabic

0.012 sec.

Examples of using "​​ve" in a sentence and their arabic translations:

Ve hematologlar ve radyologlar

وأطباء أمراض الدم وكذلك أطباء الأشعة

Ve bizler insanlar ve koşulları

لأننا لا نستطيع التحكم

Ve evsiz ve gelirsiz kaldı.

وتركت بلا مأوى أو دخل.

şanslıysa ve yanındaysa ve hayattaysa

إذا كان محظوظا معه وعلى قيد الحياة

Ve Ay ve gezegenler oradadır.

والقمر والكواكب هناك.

Ve öfkeliyim.

وانزعاجٍ شديد.

Ve yansıma.

درس التفكر.

Ve haklıydı.

ولقد كانت على حق.

Ve bana,

ومن ثمَ، قالت لي:

Ve işte!

ها هو!

Ve doğrulamadım.

ولم أتمكن من أن أُوجّه نفسي.

Ve başlar.

ويبدأ.

Ve attı.

وألقى به بعيدا.

Ve Snickers.

ولوحٌ من سنكيرز.

Ve yılanlar.

‫والأفاعي.‬

Ve bulduklarımız,

وما وجدناه --

Ve yakınlaşmalarını,

وأطلب منهم الاقتراب،

Ve bağırıyor!

وصرخت!

Ve zamanla

وسيحين الوقت الذي

...ve sıcacık.

‫ودافئة.‬

Ve sendikalar

مع النقابات،

Ve tozlu.

‫والغبار شديد.‬

Ve böbürlenmiyorum,

ليس للتباهي

Ve çıkarcılık

والفائدة

Ve yaymak

وانتشر

Ve satılamamış

وغير مباع

Ve Masséna.

وماسينا.

Ve servetiniz.

وثروتك.

Ve nihayetinde...

‫وفي النهاية...‬

Ve işte!

‫ثم فجأةً!‬

Ve havalandırma.

٣- التهوية

Ve afrika'ya.

وأفريقيا.

Ve araştırdım

وبحثت،

Ve buldum.

ووجدت واحدة.

Ve eğlenin.

علينا ان نحظى ببعض المرح

Ve gitti.

و اختفى

Ve bu benim ve balinaların arasında

وهذا الشيء بيني وبين الحيتان

Ve açık ve şeffaf davranarak yaptık.

وأن نصبح منفتحين وشفافين.

Ve ailemin ve arkadaşlarının bağırıp çağırmalarından,

وتعلمت من هتاف وصراخ والداي وأصدقائهما

Ve Batı değişmedi ve uyum sağlayamadı.

ولم يتكيف الغرب أو يتأقلم

Ve bu program ve bu rehberlerle

و الآن، مع هذا البرنامج و هؤلاء المرشدين،

Ve benim işimse denemek ve sürdürmekti.

وكانت وظيفتي المحاولة والمواكبة.

Ve sürekli hırlamasını ve ısırışını duyuyordum.

‫وكنت أستطيع أن أسمعه‬ ‫وهو يزمجر طوال الوقت ويعضني.‬

Mavi ve yumuşaktı ve nefes almıyordu.

كانت زرقاء ومرنة و لا تتنفس.

Ve böylece babanın ölümü ve intikamın

وهكذا تقوم بتكوين

AT ve T ve J ve J gibi isimlere sahiptirler.

ولديها أسماء مثل شركة بروتكتر، وغامبل، وإيه تي آند تي، وجونسون آند جونسون.

Ve birleşme ve devralma alanında uzmanlaştı.Zeka ve başarı, yıllar önce

والاستيلاء ذكاءٌ ونجاحٌ سبقه قبل ذلك بسنوات حبٌ من شخصيةٍ قد

Ve Libya Kalkınma ve Yatırım Şirketi'nin direktörü. Bida şimdi ve bir

ومدير الشركة الليبية للتنمية والاستثمار القابضة حالياً وقد

Ve kültürden geldiklerini ve bizim çevremiz, kurallarımız,

ما هي ثقافة ومجتمع هؤلاء الناس،

Ve her türden eziyet ve işkenceden kaçan

وآلاف الآلاف من اللاجئين

Çok tatlı ve masumdu ve şimdi okulunda.

هي طيبة وبريئة، وهي بالمدرسة الآن.

Ve bazı çılgın ve cesur fikirleriniz varsa

ولديك بعض الأفكار المجنونة أو الجسورة،

Ve şimdi rüzgar ve güneş enerjisiyle çalışıyor,

وهي مشغلة بطاقة الرياح والطاقة الشمسية الآن،

Ve bu şekilde zenginlik ve fırsat yaratarak

وعن طريق إحداث الثروة والفرصة،

Fotoğraf ve video ve sensör verilerini gösterirsek

من القيادة على الطريق السريع،

Ve hatta tele satışlar ve müşteri hizmetleri

وحتى وظائف المبيعات وخدمة العملاء

Ve bunu örneğin, size ve iklime faydalı

على سبيل المثال،مع النباتات التي يعتمد عليها البرغر اللذيذ،

Kurulumu ve kullanımı kolay ve özelliklerle dolu.

إنه سهل التثبيت والاستخدام ، ومليء بالميزات.

Götürdü ve Ney ve Üçüncü Kolordu devraldı.

وتولى Ney و Third Corps.

Ve deniz, nehirler, dağlar ve ovaların görünümü.

البر والبحر والأنهار والجبال والسهول.

Ve bu, herkesin yaranın ilerlemesini izleyebilmesi ve

وماذا يفعل هذا هو أن أي شخص يمكنه مراقبة تقدم الجرح،

Ve nesnenin hızına ve parlaklığına bağlı olarak,

واستنادا إلى سرعة الكائن والسطوع ،

Ve bu kişiler, yenilikçiler ve erken kullanıcılar,

وهؤلاء الأشخاص، أي المُبدعون والمتبنون الأُول،

Yoluyla bulaştığını ve insanlar ve sebze ve meyveler dahil birçok gıda yoluyla

الصحة ان ذلك الفيروس ينتقل عبر خنازير ولحومها ويمكنه التنقل

Sahip olduğumuz ve

إنها تُمثل عدم توافق حقيقيّ

Ve oldukça yalnızlaştım.

وأصبحت وحيدًا جدًا.

Ve ilişkilerimizi ayrıştırıyor

وهذا يفتت علاقاتنا،

Ve ilk düşündükleri:

أول ما فكروا فيه كان:

Ve iyi değildim.

وأنني لست بخير.

Ve mücadele ettik.

وكان كفاحًا،

Ve kalbim kırık

بقلبٍ مكسور،

Ve günü hatırla

وتذكّر اليوم

Ve eğitime erişim

وإتاحة فرص التعليم،

Ve kırılganlık da.

وكذلك الضعف

Ve kırmızılar da

والأحمر

Ve ekipmanı geliştirmek.

وتحسين المعدات لجعلها آمنة

Ve kılıcını kırdılar.

وتكسير سيفه إلى نصفين.

Ve moralin düzelir.

ستشعر بالتحسن،

Görebilir ve duyabiliriz.

فقط تلك المعلومة التي تلائم الصورة.

Ve cevap olumluydu.

والإجابة كانت نعم.

Ve rakibini görüp

يتصرفون كسائق سيارة سباق متواضع

Hanımlar ve beyler,

سيداتي وسادتي،

Ve diğer insanları,

ونحتاج أيضاً التوقف عن لوم الآخرين،

Ve yanıltıcı olacaktır.

و وهمية.

''Mutluluk ve mutsuzluk,

"السعادة وعدم السعادة

Ve burnunuzun ucundan

وسيكون بإمكانكم الإحساس بتنفسكم،

Ve nefes alırken

وعندما تدخل النفس،

Ve hatta yöneticinin

كي تجري الممرضة تلك المكالمة،

Ve insanlar baktığında,

وعندما ينظر الناس إلينا،

Karaciğerinizin ve böbreklerinizin

كبدك وكليتك بحاجة للكبريت

Ve antivirüs şirketleri.

وشركات برامج مكافحة الفيروسات.

Ve kendini süslemek.

وتجميل الذات.

Ve hepsi olağanüstü.

وجميعها رائع جدًا لا مثيل له.

Oynama ve gülüşmeler,

انتقل من اللعب والضحك

Ve adaleti geliştirmeli.

ويجب أن يكون للنهوض بالعدالة.

Ve atlatmayı başardık.

نجونا.

Ve kabul edilemezdi.

وغير مقبول.

Ve gözleri doldu.

وبدأت دموعها بالنزول.

Kabullenin ve sevin.

ارضوا به، وأحبّوه.