Examples of using "Verdes" in a sentence and their turkish translations:
Onlar yeşil.
Yeşil gözleri var.
Onun yeşil gözleri var.
Yeşil biberleri severim.
Sarı ve yeşilin tonları
Kötü şakalardan nefret ederim.
Ağaçlar yeşil.
Kabaklar yeşildir.
Mary'nin yeşil gözleri var.
Geçen gece iki yeşil elma ve bir kase yeşil üzüm yedim.
- Renksiz yeşil fikirler öfkeli uyur.
- Renksiz yeşil fikirler öfkelice uyur.
- Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.
Çevre ile ilgili işlere yatırım yapıyorlar
Tom'un yeşil gözleri var.
Muzlar hâlâ yeşil.
Millie'nin yeşil gözleri var.
İğrenç şakalardan hoşlanmıyorum.
Elmalar kırmızı veya yeşildir.
Dağlar mutlaka yeşil değildir.
Yapraklar neden yeşildir?
Yeşiller her şeye karşıdır.
Odamın duvarları yeşildir.
Mavi pantolonun, yeşilden daha fazla maliyeti var.
- Tom'un sarı saçları ve yeşil gözleri var.
- Tom sarışın ve yeşil gözlü.
Yeşil elma yeme yoksa hastalanacaksın.
Bu yeşil yapraklar sonbaharda kızarır veya sararır.
O, yeşil biberlerden nefret ediyor.
Bu yeşil yapraklar sonbaharda kırmızıya döner.
Diyet şu: Üç kap yeşil yaprak,
Çoğu iklim bilimci veya çevreci siyasetçi bile dünyanın her yerine
arkamı döndüğümde bir çift güzel yeşil göz aşağıdan bana bakıyordu
Onun yeşil gözleri ve açık kahverengi saçları var.
Bu yeşil yapraklar güz aylarında kızarır veya sararırlar.
kullandıkları fotosentez işlemi yoluyla
Yeşil gözlü bir kız görünce hemen âşık olur.
Mavi ve yeşil renkleri çok iyi görebilen omurgasızlar için karşı konulmazdırlar.
Bu yeşil takım elbiseler, biyolojik kirlenme riskini azaltmak için özel takım elbiselerdir.
Mary'nin kahverengi gözleri var, kızınınkiler yeşil ve küçük oğlununkiler mavi.