Examples of using "Respondió" in a sentence and their turkish translations:
O cevap vermedi.
Tom cevap verdi.
Birisi cevap verdi.
- Kimse yanıtlamadı.
- Hiç kimse cevap vermedi.
Kim cevap verdi?
O cevap vermedi.
Gel, İsa yanıtladı.
O yanlış cevap verdi.
İsa onlara cevap verdi.
O, cevap vermedi.
Tom anında yanıtladı.
Kısaca yanıtladı.
Tom cevap vermedi.
Tom diplomatik bir şekilde cevap verdi.
Tom hemen cevap verdi.
Sonunda Oedipus cevapladı.
Ne cevap verdi biliyor musunuz?
Ve onun yanıtı neydi?
Tom hemen cevap vermedi.
O gözyaşları ile cevap verdi.
- Çocuk "Ben Japonum" diye cevapladı.
- Çocuk "Ben Japonum" diye yanıtladı.
Soruma cevap vermedi.
O nazikçe soruyu cevapladı.
O başını öne eğerek cevap verdi.
"Unuttum." diye yanıtladı.
Hiç kimse soruyu yanıtlamadı.
Emily soruyu doğru yanıtladı.
- Hiç kimse soruma cevap vermedi.
- Hiç kimse sorumu cevaplamadı.
O benim soruya yanıt vermedi.
Tom gülümsedi ama cevap vermedi.
Tom soruma cevap verdi.
Hiç kimse Tom'a cevap vermedi.
- Adam tanımlanmış özelliklere sahipti.
- Adam tanımlamaya uyuyordu.
O, mektubuma cevap vermedi.
O, mektubuma cevap vermedi.
O, mektubuma hemen cevap verdi.
İyi yüzebileceğini cevapladı.
Okumaya devam etti ve bana cevap vermedi.
Fransızca bilmediğini yanıtladı.
O bilmediğini cevapladı.
Tom bütün sorularımızı cevapladı.
Tom çağrılarıma cevap vermedi.
Ben kapıyı çaldım ama kimse yanıt vermedi.
Jim zorlanmadan sorumu yanıtladı.
Tom bütün sorulara cevap vermedi.
O benim mekanımda küstahça cevap verdi.
O soruları nazikçe cevapladı.
Telefon çaldı ama kimse cevap vermedi.
Kapıyı çaldım fakat kimse cevap vermedi.
Mektubumu çok hızlı yanıtladı.
O her soruya yanıt vermedi.
Soruma bir "hayır" ile yanıt verdi.
Tom cevap vermedi.
Tom benim en son mektubuma yanıt vermedi.
Tom Mary'nin tüm sorularını yanıtladı.
Tom polisin sorularını yanıtladı.
"Sen bir melek misin?" "Evet," diye cevap verdi melek.
O, bütün soruları on dakika içinde cevapladı.
O, onların teklifine şaşırtıcı bir öneri ile karşılık verdi.
Ona birkaç kez sordum fakat o kolay kolay cevap vermedi.
O bir kahkaha ile onu teklife cevap verdi.
Tom Mary'nin sorusuna cevap vermedi.
Telefonu tanımadığı bir ses açmıştı.
Ve "Seninle nasıl iletişime geçeceğim?" diye yanıt verdi.
Tom'un cep telefonu çaldı ve o, onu yanıtladı.
"Bu ucuz. Ben on yarda alacağım," diye kız cevap verdi.
"Çok kibarsın" diye Willie yanıtladı.
"Şu yeni bir şapkadan daha ucuz."diye cevaplar Susan.
O, ona niçin ağladığını sordu fakat o cevap vermedi.
- Tom, Mary'nin e-posta mesajına cevap vermedi.
- Tom, Mary'nin e-mailine yanıt vermedi.
O telefona cevap vermedi, bu yüzden ona bir e-posta gönderdim.
Tom Mary'nin ona sorduğu tüm soruları yanıtladı.
Telefon çaldı ama kimse cevap vermedi.
"Görünüşe bakılırsa kırsal kesimi iyi biliyorsun." Tom gülümseyerek "sanırım öyle" diye cevap verdi.
Birkaç defa Bay Yamada'nın evini aradım fakat hiç kimse telefona cevap vermedi.
Napolyon bile onun çok şiddetli olup olmadığını merak etti, Soult cevap verdi, “
”Hayır.” dedi dükkân sahibi. ”Oldukça ciddiyim. Fiyat etiketini gördün.”
Telefonunu evimde unuttuğunu söylemek için onu aradım ama o cevap vermedi.
Ama Saint-Helena'da sürgünde olan Napolyon'dan en iyi generalini seçmesi istendiğinde,
bir kadın hakkında söylemleriniz bu. Neden böyle konuştunuz dendiğinde şu cevabı verdi:
patron olan Napolyon'a olan bağlılığını sorguladığında , Berthier, "Unutma ki bir gün Bonaparte'a ikinci olmanın iyi bir şey olacağını unutma."
Onlara akşam yemeğinin nasıl olduğunu sordum ama hiç kimse bana cevap vermedi.
"İstediğiniz tüm toprakları alın " dedi Aborjin şefi. "Oh hayır," dedi İngiliz general, "Biz sadece bir ada alacağız" "Ve hangi adayı ?" diye sordu Aborjin şefi. "Sadece Avustralya" diye yanıtladı İngiliz general.