Examples of using "Pianista" in a sentence and their turkish translations:
O bir piyanist.
O bir piyanist oldu.
Miho bir piyanist.
Tom bir piyanist.
Ünlü piyanist gülümsedi.
O bir piyanist olarak ünlüdür.
- Onun bir piyanist olan bir kızı var.
- Piyanist bir kızı var.
Martha, mükemmel bir piyanist.
Tom yetenekli bir piyanisttir.
Benim en sevdiğim piyanist Frederic Chopin'dir.
Babası mükemmel bir piyanist.
Babası mükemmel bir piyanist.
Onun annesi iyi bir piyanisttir.
Bir piyanist olarak o benim çok üzerimde.
Bir piyanist olduğunu söyledi fakat o bir yalandı.
Kız kardeşin iyi bir piyanist, değil mi?
Karısı piyanist olan bir arkadaşım var.
Beyefendi çok meşhur bir piyanisttir.
O, çok iyi bir piyanist değildi.
Babası ünlü bir piyanist olan bir arkadaşım var.
Piyanistin sıradışı bir yeteneği var.
- Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
- Oğlu ünlü bir piyanist oldu.
Kız kardeşim iyi bir piyanist oldu.
Bir piyanist olduğunu söyledi fakat o bir yalandı.
Albümdeki piyanist, Tommy Flanagan'ın doğaçlamasına başladığı an.
Bunun neden bu kadar zor olduğunu anlamak için, hele eğitimli bir piyanist için,