Translation of "Pagó" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Pagó" in a sentence and their turkish translations:

Tom pagó.

Tom ödedi.

¿Quién pagó?

Kim ödedi?

¿Pagó Tom, también?

- Tom da ödeme yaptı mı?
- Tom da ödedi mi?
- Tom da parasını verdi mi?

¿Pagó alguien esto?

Biri bunun için ödeme yaptı mı?

¿Quién te pagó?

Kim sana ödedi?

- Tom pagó a la cajera.
- Tom le pagó al cajero.

Tom kasiyere ödedi.

Tom pagó la renta.

Tom kirayı ödedi.

Tom pagó el boleto.

Tom bilet parasını ödedi.

Tom pagó la cuenta.

Tom faturayı ödedi.

Ella no pagó nada.

O hiçbir şey ödemedi.

¿Cuánto te pagó Tom?

Tom sana ne kadar ödedi?

Tomás lo pagó todo.

Tom her şey için ödeme yaptı.

Tom pagó las entradas.

Tom biletleri ödedi.

Él no pagó nada.

O hiçbir şey ödemedi.

Cada uno pagó por separado.

Onların her biri ayrı ayrı ödedi.

Quiero saber quien pagó esto.

Bunu kimin ödediğini bilmek istiyorum.

Cada persona pagó mil dólares.

Her kişi bin dolar ödedi.

Cada cual pagó su comida.

Herkes kendi yemeği için ödedi.

- Tom es el que pagó las entradas.
- Tom es quien pagó las entradas.

Biletleri ödeyen kişi Tom'dur.

Ella no me pagó el dinero.

O, bana parayı ödemedi.

Tom pagó con tarjeta de crédito.

Tom kredi kartı ile ödedi.

Tom pagó una multa de $300.

Tom 300 dolar para cezası ödedi.

- Todo el mundo pagó.
- Todos pagaron.

Herkes ödedi.

Tom lo pagó con tarjeta de crédito.

Tom onu kredi kartı ile ödedi.

Tom pagó demasiado por este carro viejo.

Tom o eski araba için oldukça çok fazla ödedi.

Él pagó 1.000 yenes por este libro.

O, bu kitap için 1,000 yen ödedi.

Él pagó veinte dólares por el pintalabios.

O, ruj için 20 dolar ödedi.

María pagó su almuerzo con cinco dólares.

Mary öğle yemeği için beş dolar ödedi.

Él pagó con una tarjeta de crédito.

O, bir kredi kartıyla ödedi.

Tom pagó 5 dólares por la comida.

Tom yemek için beş dolar ödedi.

Ella pagó a la modista por su vestido.

Elbisesi için terziye ödeme yaptı.

Tom sacó la billetera y pagó la cuenta.

Tom cüzdanını çıkardı ve faturayı ödedi.

Él sólo pagó diez dólares por esa camisa.

Şu gömlek için sadece on dolar ödedi.

- Tom pagó por adelantado.
- Tom pagaba por adelantado.

Tom ön ödeme yaptı.

Tom pagó demasiado dinero por ese coche viejo.

Tom o eski araba için oldukça çok fazla ödedi.

- ¿Cuánto has pagado?
- ¿Cuánto pagaste?
- ¿Cuánto pagó?
- ¿Cuánto pagaron?

Ne kadar ödedin?

Tom pagó un montón de dinero por esa guitarra.

Tom o gitar için çok para ödedi.

Y el Bronx Freedom Fund intervino y pagó su fianza.

Bronx Özgürlük Fonu müdahele etti ve kefaletini ödedi.

Él pagó una vida eterna por cada uno de nosotros.

O her birimize sonsuz yaşam için ödeme yaptı.

O a mi hermana, que pagó parte de mis gastos universitarios,

ya da üniversite masraflarımın yarısının ödemesini yapan kız kardeşim

La última vez que comimos afuera, ella pagó por la cena.

Yemek için son kez dışarı çıktığımızda, akşam yemeğini o ödedi.