Translation of "La pierna" in Turkish

0.051 sec.

Examples of using "La pierna" in a sentence and their turkish translations:

Me rompí la pierna.

Ben bacağımı kırdım.

Me duele la pierna.

Bacağım ağrıyor.

"Arrastra la pierna, mal aspecto,

Ayak sürümek, kötü bir vücut,

Apenas puedo mover la pierna.

Şu anda bacağımı zar zor kımıldatabiliyorum.

Apenas puedo mover la pierna.

Şu anda bacağımı zar zor kımıldatabiliyorum.

Me rompí la pierna esquiando.

Kayak yaparken bacağımı kırdım.

Me duele la pierna derecha.

Sağ bacağım acıyor.

Tom se lastimó la pierna.

Tom bacağını incitti.

Melanie se lastimó la pierna.

Melanie bacağını acıttı.

Me rompí la pierna derecha.

Ben sağ bacağımı kırdım.

Me lesioné la pierna derecha.

Sağ bacağımı incittim.

- ¿Me podéis extraer esta flecha de la pierna?
- ¿Me puedes extraer esta flecha de la pierna?
- ¿Me puede extraer esta flecha de la pierna?
- ¿Me pueden extraer esta flecha de la pierna?
- ¿Podéis extraerme esta flecha de la pierna?
- ¿Puedes extraerme esta flecha de la pierna?
- ¿Puede extraerme esta flecha de la pierna?
- ¿Pueden extraerme esta flecha de la pierna?

Bu oku bacağımdan çıkarabilir misin?

- Un perro le mordió en la pierna.
- Un perro le mordió la pierna.

Bir köpek onun bacağını ısırdı.

- Creo que me he partido la pierna.
- Creo que me he roto la pierna.

Sanırım bacağımı kırdım.

Él se rompió la pierna esquiando.

Kayak yaparken bacağını kırdı.

El cirujano amputó la pierna equivocada.

Cerrah yanlış bacağı kesti.

Un perro me mordió la pierna.

Bir köpek tarafından bacağımdan ısırıldım.

Ese perro me mordió la pierna.

O köpek tarafından bacağımdan ısırıldım.

- Tom tiene un hematoma en la pierna derecha.
- Tom tiene un moratón en la pierna derecha.

Tom'un sağ bacağında bir çürük vardı.

Así está mejor. Estoy sacando la pierna.

Bu daha iyi. Bacağımı çekiyorum.

Se cae y se rompe la pierna.

at onu üzerinden atar ve bacağı kırılır.

El soldado fue herido en la pierna.

Asker bacağından yaralandı.

Un perro le mordió en la pierna.

Bir köpek onu bacağından ısırdı.

A él le operaron la pierna izquierda.

Sol bacağından ameliyat oldu.

El gallo me está picoteando la pierna.

Horoz bacağımı gagalıyor.

La pierna de Tom se está sanando.

Tom'un bacağı iyileşiyor.

Tom se hirió la pierna jugando fútbol.

Tom futbol oynarken bacağını incitti.

Una pelota le pegó en la pierna derecha.

Onun sağ bacağına bir top çarptı.

Él ha sido operado de la pierna izquierda.

O sol bacağından ameliyat oldu.

Me lesioné la pierna derecha en el accidente.

Kazada sağ bacağımı yaraladım.

Tuve un calambre en la pierna cuando nadaba.

Yüzerken bacağıma kramp girmişti.

Tom se disparó en la pierna por accidente.

Tom yanlışlıkla kendini bacağından vurdu.

Tom se cayó y se lastimó la pierna.

Tom düştü ve bacağını incitti.

Me dio un calambre en la pierna mientras nadaba.

Yüzerken bacağıma kramp girdi.

Ella se cayó y se rompió la pierna izquierda.

Düştü ve sol bacağını kırdı.

Se rompió la pierna en el juego de béisbol.

Bir beyzbol maçında bacağını kırdı.

Cuando él se partió la pierna gritaba de dolor.

O bacağını kırdığında acıdan bağırıyordu.

A Tom le dio un calambre en la pierna.

Tom'un bacağında bir kramp var.

Me rompí la pierna en un accidente de tráfico.

Bir trafik kazasında bacağım kırıldı.

Un tiburón le arrancó la pierna a ese hombre.

Bir balina adamın bacağını kopardı.

Me hice daño en la pierna en el accidente.

Kazada bacağımı yaraladım.

Desgraciadamente él se rompió la pierna en el accidente.

Maalesef, o, kazada bacağını kırdı.

Él tuvo un accidente y se fracturó la pierna.

Bir kaza geçirdi ve bacağını kırdı.

Él se cayó y se hizo daño en la pierna.

O düştü ve bacağını incitti.

El soldado estaba herido en la pierna y no podía moverse.

Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.

- ¡No me tomes el pelo!
- ¡No me tires de la pierna!

Benimle dalga geçme!

Tom no conoce la diferencia entre la pierna y el pie.

Tom ayak ile bacak arasındaki farkı bilmiyor.

Me acuerdo del día en que Tomás se quebró la pierna.

Tom'un ayağını kırdığı günü hatırlıyorum.

Tom le cortó la pierna a Mary con un machete oxidado.

Tom paslı bir pala ile Mary'nin bacağını kesti.

- El perro le mordió la pierna a ella.
- El perro le mordía la pierna a ella.
- El perro mordió su pierna.
- El perro mordía su pierna.

Köpek onun bacağını ısırdı.

No querrían que uno les subiera por la pierna. Miren dónde pisan.

Pantolonunuzun paçasından tırmanmasını istemezsiniz. Bastığınız yere dikkat edin.

Cada vez que saco la pierna, esto me chupa un poco más.

Bacağınızı her çekişinizde, daha da derine doğru emiyor.

Roger se resbaló en el hielo y se hizo daño en la pierna.

Roger buz üzerinde kaydı ve bacağını incitti.

Alrededor de las 10 am, fue golpeado en la pierna por fragmentos de proyectil;

Sabah saat 10.00 civarında bacağından kabukla vuruldu parça.

Después de seis meses se le curó la pierna y está otra vez normal.

Altı aylık bir dönemden sonra bacağı iyileşti ve tekrar normale döndü.

- Tom se rompió la pierna y fue llevado al hospital una pocas semanas antes de Navidad.
- Tom se rompió la pierna derecha y fue llevado al hospital unas semanas antes de Navidad.

Noel'den birkaç hafta önce Tom sağ bacağını kırdı ve hastaneye götürüldü.