Examples of using "Interesado" in a sentence and their turkish translations:
Gerçekten ilgileniyorum.
Tom ilgili görünüyor.
Tom ilgileniyor mu?
İlgili gibi görünmüyorsun.
Ben ilgiliyim.
O ilgili değildi.
Tom ilgilenmiyordu.
Tom ilgili görünmüyor.
- Budizm ile ilgileniyor musun?
- Budizm'le ilgili misin?
İngilizceye ilgi duyuyorum.
Bu kitapla ilgileniyorum.
Onunla oldukça ilgileniyorum.
Tom gerçekten ilgili gibi görünmüyor.
Tom da ilgilenmiyor.
O kız ile ilgileniyor musunuz?
Müzikle ilgileniyor musun?
Tom ilgileniyor gibi görünüyor.
Fransızca öğrenmekle ilgileniyorum.
Tom Mary ile ilgilenmiyor ve o da onunla ilgilenmiyor.
Siyasetle her zaman ilgilendim.
Tom dağcılıkla ilgileniyor.
Tom matematikle ilgileniyor.
Gerçekten onunla ilgileniyor musunuz?
Hiç kimse benim ülkemle ilgilenmiyor.
Sanırım o benimle ilgileniyor.
Tom birçok şeyle ilgileniyor.
Bu hikayelerden çok etkileniyorum.
Beyzbolla ilgileniyor musun, Tom?
İlgilenmiyorum.
Ben sadece gerçekle ilgileniyorum.
Buna çok düşkün değilim.
Ben balıkçılıkla çok ilgilenirim.
Ben müzikle çok ilgilenirim.
- Bu hikayeler çok ilgimi çekiyor.
- Bu hikayelerle çok ilgileniyorum.
Ben gerçekten ilgilenmiyordum.
Tom çok ilgili görünmüyor.
Ona ilgilenmediğimi söyledim.
Ben doğu çömlekçiliği ile ilgileniyorum.
Tom Mary ile ilgileniyor gibi görünüyor.
Tom ilgili göründüğümü söyledi.
Bu, ilgilenip ilgilenmediğinize bağlıdır.
O, siyasetle ilgilenmiyor.
Siyasetle ilgilenmediğini düşündüm.
O, sporlara düşkündür.
- Böyle bir şeyle asla ilgilenmiyorum.
- Bu tür şeylere en ufak bir ilgi duymuyorum.
Japonya tarihiyle ilgileniyorum.
Tom arkadaş edinmekle ilgileniyor gibi görünmüyordu.
Japon diline çok ilgi duyuyor.
Tom Fransızca öğrenmeyle çok ilgileniyor.
İlgilenmediğini söylediğini düşündüm.
Tom'un bununla ilgileneceğini düşünüyor musun?
Kendi web sayfamı yapmakla ilgileniyorum.
Onlarla gitmeye çok istekli misin?
Tom onunla neden bu kadar ilgileniyor?
Tom su sporlarıyla çok ilgileniyor.
Tom Yunan mitolojisi ile gerçekten ilgileniyor.
Üzgünüm, ilgilenmiyorum.
Tom bu kitapla ilgilenebileceğini söyledi.
O onunla sadece ilgilenmiyor, ona deli oluyor.
Tom Mary'nin söylediğiyle ilgileniyor gibi görünmüyordu.
Özellikle de ters gidebilecek şeylere karşı ilgim var:
Senin projenle ilgilenebilecek birini tanıyorum.
Artık hiç kimse Tom'un fotoğraflarıyla ilgileniyor gibi görünmüyor.
Ve o zamanlar dövüş sanatlarına gerçekten ilgi duyuyordum.
Dillerin dışında, teknolojiyle de ilgileniyorum.
Tom yaptığıyla ilgilendiğimi düşünmüyor.
Tom sadece Mary'ye yardım etmekle ilgilendiğini söyledi.
Tom'un Rusça öğrenmeye çalışmakla ilgilendiğinden bile şüpheliyim.
Seninle takılmayı istemediğimi sana daha önce söyledim.
Tom gerçekten ilgili görünüyor.
Tom'dan başkasının bunu almayı istemesi pek olası değil.
Sanırım o seninle ilgileniyor.
Ciddi bir ilişki ile ilgilenmiyorum.
Hayatının son yıllarında sanatsaldan daha çok bilimsel çalışmalarla ilgilendi burda
Edebiyata senin kadar ilgi duymuyorum.