Translation of "Enseñé" in Turkish

- Lo enseñé a nadar.
- Le enseñé a nadar.

Ona nasıl yüzeceğini öğrettim.

¿Recuerdas lo que te enseñé?

Sana ne öğrettiğimi hatırlıyor musun?

- Yo le enseñé a él todo lo que sabe.
- Yo le enseñé todo lo que sabe.
- Le enseñé a él todo lo que sabe.
- Le enseñé todo lo que sabe.

Bildiği her şeyi ona ben öğrettim.

- Yo le enseñé a montar en bicicleta.
- Yo le enseñé a andar en bicicleta.

Ben ona bisiklete binmeyi öğrettim.

Le enseñé a manejar a Tom.

Tom'a nasıl araba süreceğini öğrettim.

Le enseñé a Tomás a nadar.

Tom'a yüzmeyi öğrettim.

Enseñé a Tom hace tres años.

Üç yıl önce Tom'a ders verdim.

Le enseñé a manejar a mi esposa.

Karıma nasıl araba süreceğini öğrettim.

Le enseñé a manejar a mi novia.

Kız arkadaşıma nasıl sürüleceğini öğrettim.

Le enseñé a manejar a mi hermana.

Kız kardeşime araba kullanmayı öğrettim.

También enseñé improvisación a todo mi equipo

Ayrıca liderlik becerilerini geliştirmeleri

- Enseñé mi entrada a la puerta.
- Mostré mi ticket en la puerta.

Kapıda biletimi gösterdim.