Translation of "Alcalde" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Alcalde" in a sentence and their turkish translations:

- Lo elegimos para alcalde.
- Nosotros lo elegimos alcalde.

Biz onu belediye başkanı seçtik.

Competí para alcalde.

Belediye başkanı için koştum.

Lo elegimos para alcalde.

Biz onu belediye başkanı seçtik.

Él fue reelegido alcalde.

- Belediye başkanlığına tekrardan şeçildi.
- Belediye başkanlığına tekrardan seçildi.

Él trabajó de alcalde.

O, belediye başkanı olarak görev yaptı.

Deberías presentarte para alcalde.

Belediye başkanlığına aday olmalısın.

Yo competí para alcalde.

Belediye başkanlığına aday oldum.

Nosotros lo elegimos alcalde.

Biz onu belediye başkanı seçtik.

¿Eres tú el alcalde?

Belediye başkanı sen misin?

Nosotros la elegimos alcalde.

Biz onu belediye başkanı seçtik.

Soy candidato a alcalde.

Ben belediye başkanlığına adayım.

Él se presentará para alcalde.

O, belediye başkanlığı için aday olacak.

Incluso el alcalde respira dioxina.

Belediye başkanı bile dioksin soluyor.

El alcalde concedió nuestra demanda.

Belediye başkanı isteğimizi kabul etti.

Ellos la eligieron para alcalde.

Onu belediye başkanı olması için seçtiler.

El alcalde ganó las elecciones.

Belediye başkanı seçimi kazandı.

Tom Jackson fue elegido alcalde.

Tom Jackson belediye başkanı seçildi.

Consiguieron que le eligieran alcalde.

Onlar onu belediye başkanı seçtiler.

No me presentaré a alcalde.

Belediye başkanlığı için adaylığımı koymayacağım.

Tom se postuló a alcalde.

- Tom belediye başkanlığı için yarıştı.
- Tom belediye başkanlığına aday oldu.

Ella consiguió hacerse elegida como alcalde.

Kendisini belediye başkanı olarak seçtirmeyi başardı.

Él fue elegido alcalde de nuevo.

Tekrar belediye başkanı seçildi.

El alcalde no está disponible ahora.

Belediye Başkanı şimdi müsait değil.

Él se va a postular para alcalde.

O, belediye başkanlığına aday olacak.

El alcalde está gritando en el teléfono.

Belediye Başkanı telefonda bağırıyor.

Él estrechó las manos con el alcalde.

O, belediye başkanı ile tokalaştı.

¿Sabes quién es el alcalde de Boston?

Boston belediye başkanının kim olduğunu biliyor musun?

Clint Eastwood fue elegido alcalde de Carmel.

Clint Eastwood, Carmel belediye başkanı seçildi.

El alcalde administra los asuntos de la ciudad.

Belediye başkanı kent işlerini yönetir.

No conozco al alcalde, pero me gustaría conocerlo.

Belediye başkanını tanımıyorum, ama tanışmak isterim.

El alcalde se dirigió a una gran audiencia.

Belediye başkanı büyük bir kitleye hitap etti.

El alcalde se dirigió al público en general.

- Belediye başkanı genele hitap etti.
- Belediye başkanı halka hitap etti.

Incluso cuando Ekrem İmamoğlu era el alcalde de Beylikdüzü

hatta Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü belediye başkanı olduğunda

Y le dijimos: "Señor alcalde, solo costará USD 1,1 millones".

ve dedik ki "Sayın başkan, bu size sadece 1.1 milyona mal olacak."

El alcalde anunciará dentro de poco su decisión de abdicar.

Belediye başkanı yakında istifa kararını açıklayacak.

Una película sobre lo que le sucedió incluso al alcalde honesto

dürüst olan belediye başkanın bile başına neler geldiğini anlatan bir film

Los reporteros exigieron saber por qué el alcalde no hablaría con ellos.

Muhabirler, belediye başkanının neden onlarla konuşmak istemediğini bilmek istediler.

El alcalde de Nápoles se disculpó con un turista estadounidense que fue golpeado poco después de haber sido asaltado.

Napoli belediye başkanı, saldırıya uğradıktan kısa bir süre sonra yerel halk tarafından dövülen bir Amerikalı turistten özür diledi.

- El intendente ya tiene un par de ideas para el año que viene.
- ¡El alcalde tiene ya un par de ideas para el próximo año!

Belediye başkanın gelecek yıl için daha şimdiden birkaç düşüncesi var!