Translation of "Aburrida" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Aburrida" in a sentence and their turkish translations:

¿Eres aburrida? Perdón, ¿estás aburrida?

Sıkıcı mısın? Affedersin, sıkıldın mı?

California es aburrida.

Kaliforniya sıkıcı.

Ella parece aburrida.

O sıkılmış görünüyor.

Estaba increíblemente aburrida.

Akılalmaz bir biçimde sıkılmıştım.

Ya estoy aburrida.

Zaten sıkıldım.

¿Es aburrida la perfección?

Mükemmellik sıkıcı mı?

- Soy aburrido.
- Soy aburrida.

Ben sıkıcıyım.

Ahora estoy realmente aburrida.

Şu anda gerçekten sıkılıyorum.

Esta novela es aburrida.

Bu roman sıkıcı.

La simetría es aburrida.

Simetri sıkıcıdır.

Esta película es aburrida.

Bu film sıkıcı.

La película es aburrida.

Film sıkıcı.

Mi vida es aburrida.

Hayatım sıkıcı.

La normalidad es aburrida.

Normallik sıkıcıdır.

¡Qué tarea más aburrida!

- Ne sıkıcı bir görev!
- Ne sıkıcı bir vazife!

La música es aburrida.

Müzik sıkıcıdır.

La fiesta fue terriblemente aburrida.

Parti tamamen sıkıcıydı.

Esa película fue muy aburrida.

O film gerçekten sıkıcıydı.

La fiesta fue realmente aburrida.

Parti gerçekten sıkıcıydı.

Segundo, ahuyenta a la gente aburrida.

İkincisi, sıkıcı insanları uzaklaştırır.

Esta clase de persona es aburrida.

Bu tip bir kişi sıkıcıdır.

La película le resultó muy aburrida.

O, filmi çok sıkıcı buldu.

Ella está aburrida de esta novela.

O, bu romandan sıkıldı.

¡Qué película aburrida! ¡No pasa nada!

Ne kadar da sıkıcı bir film! Hiçbir şey olmuyor!

Pienso que su novela es aburrida.

Onun romanının sıkıcı olduğunu düşünüyorum.

¡Es mejor ser loca que aburrida!

Deli olmak sıkılmaktan iyidir.

Ver de dónde sacamos información técnica aburrida

bakın sıkıcı olan teknik bilgilerden nereye vardık

Ella estaba muy aburrida durante la clase.

Ders sırasında çok sıkıldı.

Peter podía notar que ella estaba aburrida.

Peter sıkıldığını söyleyebilir.

Tom es la persona más aburrida que conozco.

Tom tanıdığın en sıkıcı insan.

- ¿Estás aburrido?
- ¿Te aburres?
- ¿Te estás aburriendo?
- ¿Estás aburrida?

Sıkıldın mı?

"Esta fiesta es aburrida." "Por eso Tom se fue."

"Bu parti sıkıcı." "Tom'un gitme nedeni o."

La vida sería aburrida de no ser por los libros.

Kitaplar olmasa hayat sıkıcı olurdu.

- La conferencia fue realmente aburrida.
- El discurso fue realmente aburrido.

Ders gerçekten de sıkıcıydı.

- Estaba aburrida de sus viejos chistes.
- Estaba aburrido de sus viejos chistes.

Onun eski şakalarından bıktım.