Examples of using "¿va" in a sentence and their turkish translations:
O nereye gidiyor?
Onlar iyiler.
Kim gidiyor?
Tamam, işte.
O nereye gidiyor?
İşte gidiyor!
- O iyi yapıyor.
- O iyi.
Yarın yağmur yağacak.
İş nasıl gidiyor?
Bu da buraya giriyor.
Bu da buraya giriyor.
Tamam, işte.
Hava açacak.
Nasılsın?
Yağmur yağacak mı?
Yağmur yağacak.
Nasıl geçiniyorsun?
O yürüyecek.
Tom gelişiyor.
- O beni öldürecek.
- O beni katledecek.
Güzel gidiyor!
Nasıl gittiğini göreceğiz.
Başka biri gidiyor mu?
O çalışacak.
Harika yapıyorum.
Her şey iyi gidiyor.
Kar yağacak.
Bayım, nereye gidiyorsunuz?
Tom nereye gidiyor?
Kim oraya gider?
O gitmiyor.
Patlayacak!
Selam. Nasıl gidiyor?
Yalnız gidiyor.
Nasılsın?
Bu tren nereye gidiyor?
Fadil beni öldürecek.
Ne olacağını biliyoruz.
- O, okula yaya gider.
- O, okula yürüyerek gider.
Kule çökecek.
Tom kiliseye gider mi?
Bu öğleden sonra yağmur yağacak.
O, her gün oraya gider.
Onun nasıl gittiğini biliyorum.
Bu akşam yağmur yağacak.
O kız yavaş yürüyor.
- Bu otobüs nereye gidiyor?
- Bu otobüs nereye gider?
Nasılsın?
Tom ameliyat olacak.
Bakın, bu böyle dönüyor.
yani eski haline geri dönüyor
değiştirecek de ne olacak?
İşin nasıl gidiyor?
Projen nasıl ilerliyor?
O, Ooita'ya gidiyor.
O yarın başlayacak.
O, bir bisiklet sürüyor.
O konsere gidiyor.
O, yakında geri dönecek.
O, ne zaman geri geliyor?
Tom üzülecek.
Jeanne şarkı söyleyecek mi?
O, okula nasıl gider?
Onun işi iyi gidiyor.
Bu adam nereye gidiyor?
Yarın yağmur yağacak.
Arabam çalışmıyor.
Bu patlayacak!
Araştırma nasıl gidiyor?
Tom ölecek mi?
Bu parça nereye gidiyor?
Artık oraya kimse gitmiyor.
Bir şey doğru değil.
Kim ödeyecek?
Kaça mal olur?
Kimse beni durdurmayacak.
Seni hiç kimse incitemez.
O ne kadar sürecek?
Pasta olacak mı?
Bunu seveceksin.
Kim onu teselli edecek?
Senin Fransızca nasıl gidiyor?
Bu çok iyi gidiyor.
O işe yaramaz.
Bugün kar yağacak.