Examples of using "умирает" in a sentence and their turkish translations:
Köpek ölüyor.
Tom ölüyor.
Kim ölüyor?
Tom ölüyor mu?
Mary ölüyor.
Kasaba ölüyor.
Tom'un öldüğünü düşündüm.
inciri mümkün kılar.
Yavaşça hayatını kaybediyor
Umut sonunda ölür.
Kimse ölmez.
Tom ölmüyor.
Aşk ölmez.
Tom'un annesi ölüyor.
Tom muhtemelen ölüyor.
Tom ölüyor, değil mi?
Tom öldüğünü söylüyor.
Tom'un ölmesini gördüm.
Tom öleceğini biliyor.
Tom öleceğini biliyordu.
Koyun damla hastalığından ölüyor.
Tom kanserden mi ölüyor?
Tom öldüğünü söyledi.
Tom çok sıkıldı.
Mary hastanede ölüyor.
Tom ölmekte olduğunu fark etti.
Ana karakter kitabın sonunda ölür.
Herkes Tom'un öldüğünü biliyordu.
Kahraman, kitabın sonunda öldü.
Tom'un ölmesini izledim.
Tom Mary'nin öldüğünü biliyordu.
Onun ölmesini izledim.
Onun ölmesini izledim.
Birisi öldüğünde çok yazık.
Tom bana ölmekte olduğunu söyledi.
Akciğer kanserinden ölüyor.
Tom çok aç olduğunu söyledi.
Tom'un öldüğünü bilmiyordum.
Er bir defa ölür, korkak bin defa ölür.
Söylediğim gibi, Tom ölüyor.
Bir insanın vücudu ölür, ama ruhu ölümsüzdür.
Mary çok hasta ve korkarim ki o ölüyor.
Amerikan filmlerinde, siyah adam her zaman ilk olarak ölür.
Bir ağaç ölürse yerinde bir başkası yetişir.
Sanırım Tom ölüyor.
Sence her yıl kanserden kaç kişi ölür?
Onun öldüğünü gördüm.
Ve Thormod daha sonra kendi yarası hakkında bir şiir yazıyor ve tam olarak bitiremeden ölüyor
Birisi öldüğünde, anında bedeninden tam olarak 21 gram kadar yük gider.
Hala şiiri okurken ayağa kalkar ama son dizeyi tamamlamaz.
Her gün birçok iyi insan ölür.
Orada durup Tom'un ölümünü izleyemezsin.
Şakacıktan öldürdüğün sincap ciddi olarak ölür.
Aslında engelliyor fakat kadın yine bu sefer aynı saatte farklı bir bölgede farklı bir şekilde yine ölüyor
Öldürmüyor mu? Gerçeklerden kaçmayalım artık. Aaa doğru doğru, gripten ölen daha çok insan var sonuçta.