Examples of using "слышал»" in a sentence and their turkish translations:
Seni duydum.
Tom seni duydu.
Çığlık duydum.
Onu duydum.
Tom bazı atışlar duydu.
Ben seni duymadım.
Senin hakkında duydum.
Kapıların çarptığını duyabiliyorum.
Evlendiğini duydum.
Kimse kapı zilini duymadı.
- Robert'n hasta olduğunu duydum.
- Robert'ın hasta olduğunu duyuyorum.
Onu ben de duydum.
Onu ben de duydum.
Duydum ki gidiyormuşsun.
Uzaktaki sirenleri duyabiliyordum.
Onlar hakkında duydum.
Onun hakkında duydum.
Onun hakkında duydum.
Haberi duydun mu?
Onu daha önce duydum.
Telefonun çaldığını duydum.
- Haberi duydunuz mu?
- Haberi duydun mu?
Tom'un hasta olduğunu duyuyorum.
Terfi ettiğini duydum.
Kovulduğunu duydum.
Senin şarkı söylediğini duydum.
Mesajı duydum.
Onu duydun mu?
Tom her şeyi duydu.
Bir patlama duydum.
Anonsu duydunuz mu?
Öksürük duydum.
Patlamaları duydum.
Sesi duydu.
Onu duydum.
Ne duydum?
Sesi duymuş.
Onun öldüğünü duydum.
Onun şarkı söylediğini duydum.
Beni aradığını duyuyorum.
Ağladığını duydum.
Bir tesisatçı aradığını duydum.
- Onu duydun mu?
- Bunu duydun mu?
Robert'ın hasta olduğunu duydum.
Müzik duydum sandım.
Hiç böyle bir şey duymadım!
Tom'un döndüğünü duydum.
Çığlıklar duydum.
Dışarıda sesler duydum.
Tom kurtların ulumalarını duydu.
Tom dışarıdaki sesleri duydu.
Öksürdüğünü duydum.
- Sizin hakkınızda çok şey duydum.
- Senin hakkında çok şey duydum.
Evlendiğinizi duydum.
Yemek pişirmede iyi olduğunu duyuyorum.
Ben bu şarkıyı zaten dinledim.
Onu TV'de duydum.
- Bu hikayeyi daha önce duymuştum.
- Bu hikâyeden daha önce haberim vardı.
Tom'un içeri girdiğini duydum.
Tom'un çığlık attığını duydum.
Çığlık attığını duydum.
Bir avukat aradığınızı duydum.
Onun şarkı söylediğini duydum.
Duyduğuma inanmayacaksın.
Tom'un beni duymadığını mı düşünüyorsun?
Bunu birçok kez duydum.
Tom muhtemelen seni duymadı.
Onun bağırdığını duydum.
İçeri girdiğini duydum.
- Bu fıkrayı daha önce dinlemiştim.
- Bu espriyi daha önce duymuştum.
Şimdi bir doktor olduğunuzu duydum.
Onların şarkı söylediğini duydum.
Tom şarkı söylediğimizi duydu.
Tom şarkı söylediğimi duydu.
Yarın kar yağacağını duydum.
Yarın yağmur yağacağını duydum.
Aslanların kükremesini duydunuz mu?
Onu duydun mu, Mike?
Yaprakların hışırdadığını duydum.
Tom'un evlendiğini duydum.
Sesler duyduğumu sandım.
Kimse bir şey duymadı.
Biri beni duydu mu?
Babanı dinledin.
Herhangi bir şey işittin mi?
Mary'nin hamile olduğunu duydum.
Tom bir şey duymadı.
Telefonun çaldığını duydum.
Gürültüyü duydun mu?
Senden haberim var.
Onun hakkında duydum.
Yangını duydum.
Her sözü duydum.
O hikayeyi duydum.