Examples of using "сломано" in a sentence and their turkish translations:
- Hiçbir şey bozuk değil.
- Hiçbir şey kırık değil.
Radyo bozuk.
O bozuk.
Bir şey bozuk mu?
Kuşun kanadı kırıldı.
Bileğim kırıldı.
Tom'un kırık bir kaburgası var.
Kırık bir kaburgam var.
Layla'nın kırık bir kaburgası vardı.
kopması gerekmez miydi?
Hani senin telefonunun şarj aleti bozuluyor
Tom'un radyosu bozuldu.
Sanırım kırık bir kaburgam var.
Bu kırık.
Röntgen filminde iki kırık parmak görünüyordu.
Kırık mı?
Hiçbir şeyin kırık olmadığından emin olmak istiyorum.
Hangisi bozuldu?
Her şey bozuk.
Kırılmıştı.
Radyo bozuktur.
Herhangi bir şeyin kırıldığını sanmıyorum.
Bunun bozuk olduğundan oldukça eminim.
- Halkanın biri kopuksa, tüm zincir kopuktur.
- Tesbih bir yerinden koparsa tüm taneleri dökülür.