Examples of using "склонен" in a sentence and their turkish translations:
Yalana meyillidir.
Sana inanmaya eğilimliyim.
Yaşlı adam abartma eğilimindedir.
O yalan söyleme eğilimindedir.
Unutkanlığa yatkınsın.
- Tom abartmaya eğilimlidir.
- Tom mübalağa etmeye meyillidir.
Kabul etmeye eğilimliyim.
Tom'un boş boş gezme eğilimi var.
Tom geç kalma eğilimindedir.
O geç kalmaya eğilimli.
O kibirli olma eğilimindedir.
- O tembel olmaya eğimlidir.
- Tembel olmaya meyilli.
Tom'a inanmaya eğilimliyim.
Onlara inanmaya eğilimliyim.
Ben ona inanma eğilimindeyim.
Ben ertelemek eğilimindeyim.
Tembel olmaya eğilimliyim.
Ona inanmaya eğilimliyim.
O hislerini açığa vurmaya eğilimlidir.
Tom'la aynı fikirde olmaya eğilimliyim.
Oğlum okula devamsızlık yapma eğilimindedir.
Tom'a inanmaya eğilimliydim.
Onun tavsiyesine uymaya meyilliyim.
Yalan söylemeye eğilimli.
Kabul etmeye eğilimliyim.
Senin haklı olduğunu düşünme eğilimindeyim.
Hiçbir şeye üzülmeye niyeti yok.
Onu harfi harfine almayın. O abartma eğilimindedir.
Para açısından her şeyi düşünmeye eğilimli.
Bana sorarsan, çizgi roman okumak tamamen boşa zaman harcamaktır.
Tom pasif saldırgan.
Sana katılmaya meyilliyim.
Tom oldukça yardımseverdi.
İsimleri unutmaya eğilimliyim.
Onlara katılmaya eğilimliyim.
Ona katılmaya eğilimliyim.
İntiharla ilgili değilim.
Ona katılmaya meyilliyim.
Ben çok fazla konuşmak eğilimindeyim.
Çocuğumun uyuşturucu almaya eğilimli olabileceğinden korkuyorum.
Tanınmadan önce maaş zammından bahsedersen senin işleri ters yaptığını düşünme eğiliminde olurum.