Examples of using "святого" in a sentence and their turkish translations:
Bugün Sevgililer Günüdür.
Tanrı aşkına!
Aziz Petrus meydanı kalabalıktır.
14 Şubat Sevgililer Günüdür.
14 Şubat'ta Amerikalılar Sevgililer Günü'nü kutlarlar.
Ben de sevgililer gününden nefret ediyorum.
Sevgililer Günü Şubat ayında kutlanır.
St. James Meydanı'nın nerede olduğunu polise sor.
Sevgililer günü dünyanın her tarafında kutlanmaktadır.
St Paul Katedral'i Christopher Wren tarafından tasarlanmıştır.
Sevgililer Günü'nde yalnızdı.
Tom Sevgililer Günü'nde yalnızdı.
Sevgililer günü için ona ne almalıyım?
Tom ve Mary Sevgililer Günü'nde evlendi.
Ben Sevgililer Günü'nde ona çiçekler gönderdim.
Ben Sevgililer Günü'nde Mary'ye çiçek gönderdim.
Tom, öğretmenin sınıfı Sevgililer Günü için süslemesine yardımcı oldu.
Gözünü seveyim, onu söyleme!
Tom Mary'ye Sevgililer Günü'nde boş olup olmadığını sordu.
- Bunlar, tıpkı bizim gibi Kutsal Ruh'u almışlar. Suyla vaftiz olmalarına kim engel olabilir?
- Bizler gibi Kutsal Ruh'u alan bu insanların vaftiz edilmesini önlemek için kim onları sudan geri çevirebilir?
Sevgililer Gününü unuttuğu için erkek arkadaşıma kızgınım.
- Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin; onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh'un adıyla vaftiz edin.
- Gidin bütün ulusları öğrencim yapın. Onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adıyla vaftiz edin.
Sevgililer Günü yakın ve ben ona ne vereceğimi hâlâ bilmiyorum.
Biz Sevgililer Günü'nde ayrıldık.
On binlerce insan soğuk ve yağmura rağmen Paskalya kutlamasında Papa Francis ile Dindar Kütleye katılmak için pazar sabahı Aziz Petrus Meydanında toplandı.
“Başkaldırıyı ortadan kaldırmak, günaha son vermek, suçu bağışlatmak, sonsuza dek kalıcı doğruluğu sağlamak, görüm ve peygamberliği mühürlemek, En Kutsal'ı meshetmek için senin halkına ve kutsal kentine yetmiş hafta kadar zaman saptanmıştır.